Cumartesi, Mayıs 30, 2015

çocuk da yaparım kariyer de ?

tam bir hafta sonra evliliğimin ilk yılını dolduracak bir insan olarak, "bebek yapın" baskısını yaşamaya başladım a dostlar! 
ben ki, oldum bittim toplumsal normları sorgulamış, hep başka tür hayatlar da olabileceğini tahayyül etmiş ve direnmeye çalışmışım! hiç evlilik hayali kurmamıştım mesela, evlenmeden de mutlu yaşanabileceğini düşünüyordum. 5 sene de zaten öyle ayrı evlerde yaşadık hayatımdakisevgiliinsan'la. bize sorsan iyiydik de; ama gençler nikahlanıp aynı eve geçmezse çok da rahat edemiyorlardı ülkemizde... evlendik biz de (fena da olmadı:))
içimde fırtınalar kopup, zihnimde sorgulamalar mütemadiyen devam etse de, dıştan bakınca, çok mu farklı bir hayat sürdüm/ sürüyorum?
yoo, bilakis, toplumun onayladığı insan figürü oldum yıllar yılı. 
her daim başarılı bir öğrencilik, ergenlikte ufak tefek asilikler (dersler iyi ya, olur o kadar), ilk girişte üniversiteyi kazanmak, bitirince işe girmek, üstüne ek işler yapmak, biraz gezip eğlendikten sonra sevdiğiyle evlenmek, mastera başlamak, ev almak... 
listeye baktığınızda, toplumun başarısızlık olarak algılayacağı; bir yüksek lisansı yarım bırakmak var, bir de henüz arabamız ve bebeğimizin olmayışı... 


ve şimdi, toplumumuz bunların arasından eşimle benim ürememize takmış durumda. yaşımız geçiyormuş zira!
her kadın anne, her erkek baba olmak zorunda çünkü; hem de yumurtalarının  en sağlıklı olduğu dönemde olmak zorunda. hazır mı değil mi, istiyor mu istemiyor mu, geleceğe dair hayalleri ne; mühim değil!
ayy hayır, yani bilsem ki, doğurucam ve artık görevim bitrecek, kimse benden bir şey talep etmeyecek, beklemeyecek, vallahi doğurayım. ama yooook, nerde, bitmez.
demek ki neymiş, dışarıdakilerin bizi başarılı, iyi görmesi için çabalamak beyhude bir çaba; zinhar memnun edilemez çevremiz! 
o halde, tek efendimiz kalbimize kulak verip, gönlümüzce yaşamaya çalışarak çok da yanlış bir şey yapmıyoruz sanırım;)