Calangute’daki 3 güzel gün ve gecenin ardından, 4.sabah, buradan da güzel olduğunu duydugumuz Palolem’e doğru yola çıktık. Palolem 120 km güneydeydi. Motor ya da otobüs ile gidilebilirdi. Biz, hostelde aynı odayı paylaştığımız Hintli arkadaşlarımız ile plan yaptığımız için, şoförlü araç kiraladık ve 4 kişi araba ile 2 saatte Palolem’e ulaştık.
Hostellerde kalmanın en sevdiğimiz yanı, bu sosyalleşme imkanı👌🏻 Palolem’de de bir gün önceden hostel ayarlamıştık. Summer bir önceki kaldığımız yere göre daha büyük, ferah ve sistemliydi. Dünyanın her yerinden gezginler, burada uzun uzun konaklıyordu. Sahibi Bee de İngiliz bir genç kadındı. Sağlıklı atıştırmalıklarla dolu bir kafesi, kamelyalı ortak alanı vardı, terasında da sabah-akşam gönüllü yoga dersleri. Daha ne olsun! Burayı gerçekten çok sevdik, gideceklere kesinlikle tavsiye ederiz. İlk akşamımızda terasta free beer gecesine denk geldik şansımıza, diğer akşamlar da bir mekanın açılış partisine beraberce katılma, oyun gecesi gibi eğlenceli ve konaklayanlar arasında iletişimi güçlendiren etkinlikler oluyordu. Burada kaldığımız 5 gün boyunca pek çok gezginle tanıştık, rotamız için fikirler aldık, biz onların rotalarına katkıda bulunduk. Kısacası ortamı oldukça rahat ve keyifliydi.
Palolem’de her gün -hostelin ikisi de pek güzel olan iki kahvaltı çeşidinden birini aldıktan sonra- plaja indik. Hava burada çok güzeldi ve deniz muhteşemdi. Ilık, açık mavi, bitimsiz ve denizden karaya baktığında harikulade bir doğa! Manzara karşısında her gün yeniden büyülendik!
Akşamları da hostelle sahil arasında çok fazla güzel restoran ve mekan seçeneği var. Biz en çok Nireas’ı sevdik, Avocado Garden da güzeldi.
Goa’da en çok hoşumuza giden şeylerden biri de, upuzun sahil hattında tek bir otel olmayışı ve mekanların da denizin başlangıcı ile 50 metre mesafede oluşu. Böylelikle, plajlar herkese ait; herkes istediği yere yatıp güneşlenebiliyor, istediği yerde yüzebiliyor. Ama tamamen ıssız, tesissiz de değil. Eğer şezlong, şemsiye, tuvalet, yeme içme ihtiyacınız olursa da mekanlar hemen yakınınızda.
Sahil boyunca, genelde mevsimlik işçi olarak buraya gelen, kumaş, kıyafet ve elyapımı takı satmaya çalışan Hintli kadınlarla karşılaştık her gün. Yabancı gördüler mi hemen “Hi Madam! Where are you from?” diye muhabbete girip, ürünlerini göstermeye başlıyorlar.
Palolem’de bir gün de, yürüyerek yarım saat mesafedeki #Canacona ’ya gittik. Burası daha da sakin, bazı bölgelerinde kimsenin olmadığı kayalıklı bir doğa harikası! Aslında bir yarımada denebilir buraya. Vahşi ağaçlar ve kayalar el verdiğince çevresini dönmeye çalıştık ama muvaffak olamadık. Yine de kimsenin olmadığı denizlerde yüzmek muhteşem bir histi💙
Hostellerde kalmanın en sevdiğimiz yanı, bu sosyalleşme imkanı👌🏻 Palolem’de de bir gün önceden hostel ayarlamıştık. Summer bir önceki kaldığımız yere göre daha büyük, ferah ve sistemliydi. Dünyanın her yerinden gezginler, burada uzun uzun konaklıyordu. Sahibi Bee de İngiliz bir genç kadındı. Sağlıklı atıştırmalıklarla dolu bir kafesi, kamelyalı ortak alanı vardı, terasında da sabah-akşam gönüllü yoga dersleri. Daha ne olsun! Burayı gerçekten çok sevdik, gideceklere kesinlikle tavsiye ederiz. İlk akşamımızda terasta free beer gecesine denk geldik şansımıza, diğer akşamlar da bir mekanın açılış partisine beraberce katılma, oyun gecesi gibi eğlenceli ve konaklayanlar arasında iletişimi güçlendiren etkinlikler oluyordu. Burada kaldığımız 5 gün boyunca pek çok gezginle tanıştık, rotamız için fikirler aldık, biz onların rotalarına katkıda bulunduk. Kısacası ortamı oldukça rahat ve keyifliydi.
Palolem’de her gün -hostelin ikisi de pek güzel olan iki kahvaltı çeşidinden birini aldıktan sonra- plaja indik. Hava burada çok güzeldi ve deniz muhteşemdi. Ilık, açık mavi, bitimsiz ve denizden karaya baktığında harikulade bir doğa! Manzara karşısında her gün yeniden büyülendik!
Akşamları da hostelle sahil arasında çok fazla güzel restoran ve mekan seçeneği var. Biz en çok Nireas’ı sevdik, Avocado Garden da güzeldi.
Goa’da en çok hoşumuza giden şeylerden biri de, upuzun sahil hattında tek bir otel olmayışı ve mekanların da denizin başlangıcı ile 50 metre mesafede oluşu. Böylelikle, plajlar herkese ait; herkes istediği yere yatıp güneşlenebiliyor, istediği yerde yüzebiliyor. Ama tamamen ıssız, tesissiz de değil. Eğer şezlong, şemsiye, tuvalet, yeme içme ihtiyacınız olursa da mekanlar hemen yakınınızda.
Sahil boyunca, genelde mevsimlik işçi olarak buraya gelen, kumaş, kıyafet ve elyapımı takı satmaya çalışan Hintli kadınlarla karşılaştık her gün. Yabancı gördüler mi hemen “Hi Madam! Where are you from?” diye muhabbete girip, ürünlerini göstermeye başlıyorlar.
Palolem’de bir gün de, yürüyerek yarım saat mesafedeki #Canacona ’ya gittik. Burası daha da sakin, bazı bölgelerinde kimsenin olmadığı kayalıklı bir doğa harikası! Aslında bir yarımada denebilir buraya. Vahşi ağaçlar ve kayalar el verdiğince çevresini dönmeye çalıştık ama muvaffak olamadık. Yine de kimsenin olmadığı denizlerde yüzmek muhteşem bir histi💙