
@ hayatımdakisevgiliinsan internet tatışmasına yeni bir soluk getirerek "15 gün olup 20 gün kesilmesinin yararlı olacağını" savundu... 15 gün araştırma yapıp; okuyacaklarımızı, dinleyeceklerimizi, izleyeceklerimizi vs. biriktirmemizin ve 20 gün boyunca da onları öğrenmemizin internette kaybedilen zamanı azaltacağı düşüncesinde. mantıksız değil sanki; bilmem, siz ne dersiniz?
@ almanya'da insanlar "kamusal alanda" çok rahat birşeyler yiyor. farz-ı misal; derste portakal soyup yemek. biz sanki sokakta, toplu taşımada yerken kasılıyoruz biraz . önceki yazımda bahsettiğim gibi, buzdolabımız olmadığından, bir süredir işe giderken evde kahvaltı yapamıyorum ve yolda pastaneden aldığım sandviçi dolmuşta yiyorum. sanki, hoşuna gitmiyor diğer yolcuların. ya da bana mı öyle geliyor? kültürel birşey sanırım; "yediğini paylaşma baskısı" hissetmekle ilgili olabilir.
@ seçim öncesi gerginliğe, gürültülü seçim araçlarının ve tam bir çevre kirliliği ve de gereksiz harcama olan seçim bayraklarının eklenmesi oldukça nahoş bir durum. neyse ki bu yıl, bayraklara sınırlama getirilmiş diye duydum. hiç olmasa da olur bence. zira, bayrağa göre oy kullanan var mıdır ki?
@ eskiden çok uyumazdım. yazları bile erkenden uyanıp sahilde yürüyüş yapardım ablamla. ne olduysa istanbul'da oldu. yapacak bunca şey varken "uykuya çok zaman ayırıyor olmak" düşüncesi beni benden alıyor... muadili de yok ki... ille uyunacak.
o değil de; insana da pil takılabilse keşke, enerjisi bittikçe takviye niyetine...