okumayı sevdiğim kadar, belki de daha çok, altını çizmeyi, işaretlemeyi, defterime not almayı da seviyorum.
yıllardır gazete, dergi, kitap, paragraf sorularından beğendiğim kısımları yazdığım bir defterim var.
Tuba Akyol'un (milliyetin cumaretsi ekinde yazardı eskiden) bir yazısından aldığım kesitler var paylaşmak istediğim. sanırım 5-6 yıl öncesinin yazısı:
sanatçılık da his tüccarlığı.
yazıla çizile aşk tükendi, öfke tükendi, umut tükendi,
geriye bıktırıcı bir tekrar kaldı.
göre, izleye, dinleye hayat sanatı, sanat hayatı ezber ediyor.
sanat da hayat da giderek daha sıkıcı oluyor.
...
bir daha hiçbir sabah işe gitmeyecek olsak gün boyu ne halt ederiz?
daha önce hiç ev görmemiş olsak nasıl bir evde yaşamak isteriz?
aşkı okumasak, izlemesek, dinlemesek nasıl severiz?
hiçbir şeye mecbur olmasak neyi seçeriz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder