"insan en çok reddettiği şeye yakındır" ya da " eksiğini tamamlıyor, kendi de farkında" gibi genelleme ya da klişeler telaffuz etmeyeceğim bu yazıda.
genellemelerin yanıltıcı olabileceğini biliyorum, sadece gözlemlerimden bahsedeceğim biraz.
sanırım, bu konuda güvenimi ilk sarsan, lisede çok da tatlı bir kız arkadaşımın periyodik olarak "çok temiz" olduğunu iddia edip, kanıt olarak da hergün iç çamaşırını değiştirmesini örnek vermesi olmuştur.
daha sonra, farklı farklı zaman ve yerlerde "çok temiz" olduğunu iddia eden farklı insanlar tanıdım. kimi günlerce banyo yapmıyordu, kimi tuvaleti pis bırakıyordu...
gel zaman git zaman, artık nerede biri "çok temiz" olduğunu iddia etse şüpheyle yaklaşırım.
ayrıca, iddialaşmak neden?
iddiacı insanlara da şüpheyle bakarım zaten, çok anlamlı gelmez bana birine birşeyi kabul ettirmek için diretmek. hele ki bir insanın diğer insanlara temiz olduğunu kanıtlamaya çalışması ziyadesiyle gereksiz bir uğraştır bana göre.
bir de bunların "asla ter kokmadığını" ya da "ayaklarının asla kokmadığını" iddia eden cinsleri vardır ki; yüzleştirilesidirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder