ilkin şiirleriyle, şarkı sözleriyle tanıştım murathan mungan'ın. oldukça derin, duyarlı idi; bu çağdan değilmiş gibi.
sonra kitaplarını okumaya başladım. sırasıyla; omayra, meskalin, elli parça, son istanbul, çador, üç aynalı kırk oda, kadından kentler, lal masallar.
dili ve kelimeleri çok iyi kullanmasının yanısıra, -çok genç yaşında yazdıklarında bile- sahip olduğu birikim beni kendine hayran etti. yaratıcı ve ziyadesiyle üretken. her birini okumak istediğim, basılı öyle çok eseri var ki...
50 parça, ayrı bir özel benim için. neredeyse her sayfasını altını çize çize okuduğumu hatırlıyorum. hayata ve insanlara dair gözlemlerinin inceliğine şaşarak...
çok sevdiğim bir bölümü paylaşmak isterim:
"yalnızlığını seven ve onu iyi kullanan bir hayvandır kedi. yalnızlık bilgisine sahiptir çünkü. dikkat ettiyseniz, bir bahçede, bir avluda, herhangi bir mekanda, bir arada bile olsalar, sanki bir yönetmen, onları özel olarak yerleştirmişçesine, dağınık bir biçimde ayrı ayrı dururlar. her birinin kendine ait bir köşesi vardır.
bir kedinin uykusunu teslim etmesiyse çok güçtür.
...
uykumuzu çok küçükken teslim ederiz büyüklerimize. sonra büyürüz. büyüdükçe korkularımız da büyür. tedirgin uykularımız çoğalır. günün birinde aşık olmuşsak, yeniden bir çocuk kadar kayıtsız bırakırız kendimizi bir başkasıyla aynı uykuya...
...
uykumuzu, bedenimizden daha zor teslim ederiz bir başkasına.
her zamanki gibi ne de güzel kedileri ve uykuyu...
YanıtlaSilbırakmak geldi içimden uykunun kollarına kendimi : )
sevgili mine,
YanıtlaSilkediler ve uyku..
her ikisi de çok güzel;)
Elli parçayı ben de her satırın altını çizerek okumuştum neredeyse, doğru tespitlerine şaşırarak :)
YanıtlaSilsevgili sedenist,
YanıtlaSilgerçekten özel bir kitap o!!! ;)