Pazar, Eylül 26, 2010

my best friend's wedding!



İlk defa yakın bir arkadaşım evlendi cumartesi akşamı. Düğüne gittim bursa’ya.

Güzeldi, duyguluydu benim için. Lakin, düğün hadisesinin saçmalığını anladım bir kez daha. Gel gör ki, anne babaların gözleri ışıl ışıldı. Sanırım değerdi...

Yolculuk ise, yine maceralıydı az da olsa.

Üniversiteyi ailemden uzakta okumamış olsam da üniversite ile beraber, ortalama her ay bir defa şehirlerarası yolculuk yapmaya başladım.

Tüm bu yolculuklarımda cam kenarında ya da koridorda oturmak çok da mühim olmadı benim için aslında. Ama alışkanlıktan ötürü öyle alıyorum bileti. Bilmeden yerime oturmuş numarası yapanlarla karşılaşıyorum sonra. Bu seferki bombaydı ama, akli dengesi yerinde olmayan bir teyzecikti, pekçok koltuk gezdi 3 saatte.

Yolculuk konusunda bir diğer alışkanlığım da; nilüfer turizm. Çok memnun olduğumdan değil, yine alıştığımdan seyahatlerimi ordan tercih ediyorum. Bilenler bilir; nilüfer turizmle seyahat etmek demek sibel can çantada keklik klibini izlemek ve izlemesek de hot rod tam gaz diye bir filmin varlığından haberdar olmak demektir. İkram kısmına hiç girmiyorum; zira, yine, bilenler bilir!

2 yorum:

  1. Nilufer turizm ile ben de cok seyahat ederdim. Hele sabah yolculuklarinda verdikleri pogaca kilikli sey yok mu! Ne bicim bir sey o! Bir daha yiyemiyorum:(

    YanıtlaSil
  2. sevgili Lulu,
    bir ortak nokta daha, desene:)

    YanıtlaSil