bayram tatilinde bir cadı masalı'nı şipşak bitirip kalan'ı almıştım hatırlarsanız.
leyla erbil, okumamış olduğum için hayıflandığım değerli türk yazarlardandı bir süredir.
nereden başlasam, neyi okusam kararsızlığını yaşarken, yakın zamanda oluşturduğumuz "okuma grubu"mda "kalan"ı okuma fikri çıkınca başlama noktamı bulmuş oldum.
bir haftada okudum kitabı, ama, aslında akıp giderdi bir gecede...
bense sindirerek, pek çok sayfanın defalarca üstünden geçerek okumayı tercih ettim. gerçek bir edebiyat hazzı yaşattı zira bana.
belki kimilerine karışık gelebilir ama bilinçakışı yöntemini çok seviyorum ben. çağrışımları severim... gündelik hayatımda da zihnimin bir yerden başlayıp bambaşka bir düşünceye atlamasını gülümseyerek karşılarım hep...
leyla erbil'in bu romanını 80 yaşındayken yazmış olması, ekstra etkileyici bence.
bu arada, ben çok beğendiği şeyleri pek iyi anlatamayanlardanım sanırım. ama sizi duygularıma tercüman olan iki anlatımla başbaşa bırakabilirim;)
ben de hiç okumadım leyla erbil :( ne büyük bir kayıp desene :(
YanıtlaSilçok kıskanıyorum bi de seni çok okuyosun, çok güzel şeyler okuyosun :)
ne mutlu:)
sevgili zeze,
YanıtlaSilhemen vereyim sana, seveceğini düşünüyorum;)
teşekkür ederim, sen de fena değilsin;)
maalesef hep eksik kalıyoruz yine de... ben hala hiç yaşar kemal okumadım mesela, "yuhh" derler adama:)