son kitapçı ziyaretimde, bu sefer kendimi tutamayıp, yıllardır
listemde duran “şahbaz’ın harikulade yılı 1979”u aldım. ilk mine söğüt kitabım,
umarım severim;)
siz okumuş muydunuz?
"deli kadın hikayeleri" de var listemde; ve fakat, biliyorsunuz, ben öykü sevmiyorum...
bir de jehan barbur’u çok seven hayatımdakisevgiliinsan
için, sanatçının yeni çıkan kitabı “çatıdaki çimenler”i aldım.
iyi okumalar herkese!
ve filmler... son günlerde pek çok film vardı izlemek istediğim hatırlarsanız.
sadece "benim dünyam"ı izleyebildim.
türk filmlerini annem çok seviyor, ben de onu götürmeye gayret ediyorum (kaç yaşından sonra, anne babalar çocuklarını götürmez de, çocuklar anne babalarını götürür bir yerlere?...).
ben de seviyorum zaten, genelde içimde bir yerlere değiyor türk dram filmleri. ve maalesef baya baya ağlıyorum; hatta evde izliyorsam durdurup ağlayıp ağlayıp devam ediyorum:D
"benim dünyam"a gelince, çok sevmiş olduğum black filminin "remake"i olan bu filmi de sevdim ben. her şeyden önce, farklılıklara sahip bireyleri konu alan filmlerin toplumda farkındalık yaratabileceğini düşünüyor ve bu anlamda yararlı buluyorum. oyunculuklar konusunda beren saat ve ailesi oldukça iyi, hele ela'nın küçüklüğünü oynayan kız müthiş! uğur yücel'in çok başarılı olduğunu söyleyemeyeceğim. fondaki acıklı müzikse gereksiz ve rahatsız edici olabiliyor zaman zaman.
onun dışında filmin "remake" oluşu amma çok eleştirildi yahu! bana kalırsa, bir insan bir filmi izleyip beğenebilir ve yasal zeminini oluşturduktan sonra o filmi yeniden çekmek isteyebilir, ticari kaygı da güdüyor olabilir. bu, son derece normal ve sadece bu nedenle eleştirmek gereksiz bence...
bir de "breaking bad" izliyorum! ikinci sezondayım. aman allahım ya, o nasıl güzel bir dizi! biz oturup "arka sokaklar" izlerken, adamların dizi diye izlediğine bak! sinema kalitesinde resmen her bölüm.
babasını kanserden kaybetmiş bir insan olarak, beni zaman zaman duygusal olarak zorlasa da, izlemekten çok keyif alıyorum ve hepinize tavsiye ediyorum;)
Henüz 2. sezondaysan çok şanslısın. Henüz izlemediğin birbirinden güzel bölüm var önünde..Ben dün dizinin finalini yaptım ne yazık ki.. kendimi tutamayıp bütün diziyi 2 haftada bitirdim resmen :) şimdi boşluğa düştüm resmen..onun yerini hangi dizi tutabilir bilmiyorum..sana iyi seyirler yo! :)
YanıtlaSilsevgili Gulsah Elpe,
Sil:)
benzer şeyleri duyuyorum bitirmiş olanlardan. ben de tasarruflu izliyorum o nedenle;)
yo!
ben de bayılırım Türk filmlerine. Uğur Yücel yeterli bir referans bu film için bence (pek beğenmemişsin sen ama) zaten. Bi de ben Beren Saat'i de sinemada görmek istiyorum. İyidir diye de umuyorum.
YanıtlaSilsevgili zeze,
Silberen saat başarılıydı. bir bak bakalım sen de;)
Yaşar Kemal ve Jehan Barbur lu bir yazı! Bu da okunmalı :) Bu arada bir önceki yazıda işaretlenmiş linklerden birisini tıklayınca geldim buraya. Güzel bir yazı. Ölüm anlaşılmaz bir durum. Ölmeden nereye gittiklerini biz bilemeyeceğiz. Ama şurası bir gerçek ki giden bir yere gidiyor. Einstein değilim ki ben de bir zaman ve mekan teorisi yazayım. Üzerinde durduğumuz dünya dönüyor! ve aklımız elverdiği ölçüde biliyoruz ki dönme eyleminin başlaması için bir ivmelenme gerekli!
YanıtlaSilYaşam, güzel bakan ve güzeli görebilen için güzel. Jehan Barbur la dünya gözü ile tanıştım. Neden dikkatimi çekti kısaca özetleyeyim; Sarı isimli albümünü yeni çıkartmıştı, tesadüfen dinledim bir video sitesinde. Daha doğrusu yazdığı bir yazıyı okudum, arama motorunda tarattıktan sonra buldum. Müzik yapmak bir şekilde felsefe yapmak bence. Yaptığı felsefe, yaşam a bakışı, çocukluk anıları v.s.
Güzel bir gün dileği ile, benden bugünlük bu kadar :))
sevgili cengiz,
Silne güzel yorum yazmışsın, teşekkürler;)
"yaşam kesinlikle güzel bakan ve güzeli görebilen için güzel";)