zaman geçiyor, yıllar geçiyor; bazı şeyler hiç değişmiyor.
kurban bayramlarındaki haberler mesela... kaçan boğalar, acemi kasaplar, trafik kazaları ("bayramın bilançosu" şeklinde veriliyor hani her yıl)...
ramazanda da öyle.
orucu bozan şeyler, sağlıklı sahur- iftar menüleri...
ama son yıllarda sosyal medyanın da etkisiyle değişen bir şey; herkesin oruç tutup tutmadığını herkese duyurma çabası ve tutanların tutmayanlara saldırması...
ben, inancın, inanan ile inandığı arasındaki özel bir bağ olduğu ve herkesin inancının yalnızca kendisini ilgilendirdiği bilgisi ile büyüdüm. ve bunu doğru buluyorum. o nedenle öyle garip ve tiksinti uyandırıcı geliyor ki, birinin kendi inancını bir başkasına dayatması...
ramazan'ın başından beri, yiyecek, içecek ve tatil fotoğrafı paylaşanlara hakaret edenler var instagram'da. allah'ım bu nasıl bir kendini bilmezlik? kim oluyorsunuz siz acaba? nereden diğer insanların inanç ve yaşam biçimlerine karışma hakkı buluyorsunuz kendinizde? nasıl böyle saldırgan ve sevgisizsiniz?
zaten, sosyal medyanın en kötü yanı, hadsizlik kanımca. herkesin özgürce fikir-görüş beyan edebilmesi güzel ve önemli; evet; ama, kimileri son derece seviyesizce ve yalnızca yıkıcı biçimde kullanıyor hesaplarını...
gerçekten çok üzücü ve sinir bozucu.
not: bbg 05 melike de benzer konuya değinmiş bugünkü yazısında.
edep yahu!!!
YanıtlaSillafını duymaktan çok sıkıldım.
sevgili Mert Koyutürk,
Silnasıl bir edep anlayışı ise, ben de bunu anlamıyorum.
Ya gerçekten ben de çok rahatsızım, herkes din bekçiliği yapıyor. İnan ya da inanma, oruç tut ya da tutma. İnandığın ile senin aranda... Sanki önceki senelerde bu kadar saldırganlık hissetmiyordum, bu sene özellikle türemiş gibiler
YanıtlaSilsevgili Lulu,
Silkorkarım giderek artan bir kutuplaşma ve kendi gibi olmayana öfke mevcut toplumda...
Dediklerine dibine kadar katılıyorum.. Saygısızlık kabalık vicdansızlık dizboyu değil boyları geçti :(
YanıtlaSilDİnden çok sevgiye inanıyorum ben... sevgisiz dindarlık yere batsın..
sevgili loveandsmile,
Silsevgi dolu bir kalp, anlayış ve vicdan... toplumumuzun en temel ihtiyaçları.
bir de "%99u müslüman bir ülkede" ile başlayan cümleler var ki favorim :) efendim onlara göre %1 lik kısmın istediği/inandığı şekilde yaşama hakkı yok sanıyorum. bu yüzden kandilde, ramazanda falan onların istediği şekilde yaşamıyorsak bile, bunu gizlememiz gerekiyor sanıyorum. özgürlük tek taraflı bir şey değildir önce bu konuda anlaşmak lazım. neyse allah bizleri ıslah etsin :P
YanıtlaSilsevgiler.. :)
sevgili Betül,
Silaynen, bu derece sadece çoğunluğun hakimiyeti çok garip geliyor bana da... sormak lazım, "sen farklı inanç biçimindekilerinin özel günlerinde/ bayramlarında/ ritüellerinde ne derece özenlisin" diye.
yooo ama, onlar önemli değil, önemli olan çoğunluğun inancı tabi!