Palolem’de geçirdiğimiz harika 5 gün sonrasında halimizden çok memnun olsak da, yeni yerler görme arzusu ile Gokarna’ya gitmek istedik. Hostelimiz Summer’ın önünden bindiğimiz bir otobüs ile Canacona’daki otobüs durağına geldik. Gokarna otobüsünün günde bir defa saat 14:00 da olduğunu öğrenmiştik. Şehirler arası ve 3 saat süren bir yolculuk olacağından bizdeki firmalar gibi konforlu bir otobüs beklerken, yine belediye otobüsüne benzer bir araç geldi. Neyse ki yer bulup oturduk, sırt çantalarımızı da bir yerlere sığdırdık.
Muhteşem manzaralar eşliğinde süren yolculuğumuz bitti ve artık #Karnataka eyaletindeydik. Gokarna otobüs terminalinden 1km mesafedeki hostelimiz Zostel’e yürüyerek ulaştık. #Zostel, Hindistan’ın ünlü hostel zinciri ve en iyi şubelerinin Gokarna’daki olduğu söyleniyordu. Vardığımızda akşam olmak üzereydi ve yerleşip dinlendikten sonra terasa çıkıp günbatımını ve turnaların süzülüşünü izlerken hakikaten eşsiz bir yerde olduğumuzu fark ettik. Hostelin bahçesindeki Mantra Restoran’da akşam yemeğimizi yedik. O akşam film izleme etkinliği vardı. Hep beraber Inside Out’u izledik keyifle. Ertesi gün civardaki pek çok plajı keşfetmek için köyden aşağı yürüdük. Yolda maymunlar gördük🐵🐒
Plajları yürüyerek ve yüzerek keşfederken Kudle Beach’te deniz anası değmesi neticesinde denize girmeye son verdik. Takı satan kadınlar yardımcı oldular, hemen soğuk su döktük onlarla, dediklerine göre pek çok kişi mağdur olmuş sabahtan beri denizanasından. Gideceklere dikkatli olmalarını öneririz!!! 10 gündür tüm sahillerde savuşturmuşsak da, bu kadar muhabbet neticesinde bir boncuk kolye aldık güneşin alnında çalışan emekçi ablalardan.
Sonra kumda güneşlenmenin tadını çıkarıyorduk ki, yaşlı bir amca gelip plaj voleybolu oynamak ister miyiz diye sordu. Biz de çok sevdiğimizden hemen kabul ettik tabi. Nereli olduğumuzu sordu, söyledik. İsrailliymiş o, 69 yaşındaymış. Dünyada pek çok yeri gezmiş, Türkiye’ye de defalarca gelmiş farklı şehirlere, çok seviyormuş, gel gör ki son 10 yıldır gelmeye çekinir olmuş...Kudüs’ü de görmek istediğimizi söyleyince iletişim bilgilerini verdi, havaalanından bizi alıp gezdirebileceğini, bizim yaşımızda çocukları olduğunu söyledi. “Bastın ayrımcılık, yaşasın insanlık!” dedik...
3 kişi başladığımız voleybol, görenin katılmasıyla 12 kişiye çıktı. Birleşmiş Milletler gibiydi takımlar, her renk her milletten insan vardı, müthişti! Akşam olunca hostele döndük. Toparlanıp bir tuktuk çağırarak büyük otobüs terminaline gittik. Bu dolunay gecesini yolda geçirecektik.
Plaj voleybolunun keyfi geldi gözümün önüne, yazı özledim. Ne güzel bir gezi her anı keyifli ve öğretici. İnsanlığın dini, dili, ırkı olmaz. Ayrımları derinleştirmeyip insanları birleştirmeliyiz.
YanıtlaSil