Çarşamba, Temmuz 28, 2010

"uçakla seyahat benim için bitmiştir" (tesadüfler-2)


demiştim 4- 5 ay önce.

neden böyle bir cümle sarf ettiğimi merak edenler için anlatayım. olay şöyle gelişti:

mart ayında annem taşınıyordu ve o haftasonu kendisine yardım için izmir'e gelmiştim. pazar günü taşınıldı ve o gece orda kalındı. pazartesi akşam da dönücektim. ama bende bir rahatlık, bir çay daha içeyim havası.
(telaşlı bi yanım olmasına rağmen, bazen de şaşırtıcı derecede rahat bi tipe dönüşebiliyorum; işte bunu ben de hiç anlamıyorum.)
derken, ben kendimi -yine- izmir'den ayrılmaya hazır hissedip evden çıkancaya ve havaalanına ulaşıncaya kadar, check-in'i kaçırmış ve bu nedenle 30 dk sonra havalanacak olan uçağım orada dururken binememiştim. havaalanında ağlamış, bağırmış ve -söylerken utansam da- daha da ileri gidip valizimi tekmelemiştim! tahmin ettiğiniz gibi, hiçbiri bir işe yaramamıştı...

o günden sonra, birşeyler oldu bana. uçakla seyahati oldukça seven ben, resmen soğudum ve otobüsü tercih eder oldum. ve işte o zaman, başlıktaki cümle dökülüverdi dilimden.

hakikatten de, o sözün üzerine, 4 gidiş ve de 3 dönüş olmak üzere toplamda 7 defa istanbul-izmir ve izmir-istanbul yolu yapmama rağmen hiç uçak kullanmadım.

amma velakin, 3 gün sonra sözümü bozacağım; zira cumartesi sabah sarajevo'ya biletim var!



*bu kısmı yazıp yazmamakta kararsızım; zira, blogumu spiritüelleştirmek istemem. ama paylaşmak istiyorum:

aslında yukarıda anlattığım anı'mda ilginç bir yan daha var. pazar gecesi rüyamda uçağı kaçırdığımı görmüştüm.
ilk kez uyunan evde görülen rüyalar gerçek olur.

2 yorum:

  1. :) ben de telaşlı ve aceleci bir insanım ama bazen öyle bir rehavet çöküyor ki hiiiç bir şey umrumda olmuyor
    ama hem suçlu hem güçlü olmak başka bir şey tabii : )
    hayırlı uçuşlar güzel bir yolculuktan sonra alışırsınız

    YanıtlaSil