bu ayın dökümünü yapmak hiç de zor olmadı. zira, aman allahım, ne verimsiz bir ay böyle!
yalnızca bir kitap ve bir film!
uzun zamandır her yıl için bir ajanda/takvim tutar ve her gün için notlar alırım. geçtiğimiz günlerde 2011'e ait olan geçti elime. o ne hızlı bir hayatmış! haftada 3 film, her hafta bir konser, bir oyun; onun dışında mütemadiyen gezmeler, ortamlar, mekanlar... "biz neymişiz be abi" dedim:) "hey gidi gençlik" dedim...
şimdiyse, daha çok iş, ev ve mesleki eğitimlerden müteşekkil daha sakin bir hayatım var...
bu sakin hayatımın mart ayı kitabı:
bir cinayetin psikanalizi
koridor, pegasus gibi best seller yayın evlerinin kitaplarını hiç tercih etmiyorum esasen... ve fakat, bu kitap hakkında güvendiğim kişilerden olumlu yorumlar duyunca ve bir arkadaşımın da kitaplığında görünce, kitabı ödünç olarak okuyayım dedim. konunun geçtiği bağlam çekici olmasına rağmen, hikaye uzadı da uzadı uzadı da uzadı... bir sürü isim, bir sürü mekan, bir sürü ayrıntı... not alarak okudum. bu kadar uzamasaydı, daha keyifle okunabilecek bir polisiye olabilecekken, ne yazık ki bu haliyle çok sevimli duygular bırakmadı ben de...
chef
eğlenceli, keyifle izlenen basit, yormayan bir film. kafa dağıtmak için izlenebilir.
selam. bloğunu sembolizasyon'da görüp de geldim :) ne hoş bir blog böyle. keşke daha önce keşfetseydim. yazını okudum, paylaşım için teşekkürler. hangimiz doğru düzgün sanata ve kültürlenmeye verebiliyoruz ki kendimizi bu boktan ülkede?
YanıtlaSilneyse, daha geniş tartışacağız anlaşılan seninle. bana da beklerim > tık tık > RoketOsman
sevgili Roket OSman,
Silçok teşekkür ederim:)