Pazar, Aralık 21, 2014

hafta sonu- sergiler

bu hafta sonu, hem gezmek istediğim sergilerden birini gezebildim hem de piyangodan çıkmışçasına bir başka sergiyi gezdim. 
plansızca çıktık dışarı dün sabah. henüz kalabalıklaşmamış o güzel haliyle gezdik istiklal’i. 
istiklal dediysem, galatasaray lisesi'nden tünel'e kadar olan kısmı seviyoruz sadece ve o kısmı geziyoruz genellikle.
ara sokakları gezdik önce. sonra, eski markiz pastanesi'nin bozulmamış mimarisinde şimdilerde yemek kulübü olarak hizmet veren sevdiğimiz mekanda kahvaltımızı yaptık. 
yol üstünde salt beyoğlu vardı. o an öğrendim ki, hayatımdakisevgiliinsan galerinin terasına çıkmamış hiç!


ona orayı göstermek isteyince, lübnan'lı sanatçı akram zaatari'nin sergisini de gezmiş olduk." anlamadığımız şeylere postmodern sanat diyoruz" diyen hayatımdakisevgiliinsan'a katılmamak güç doğrusu:) bienal tadındaki sergiyi anlamak zor olsa da vizyonumuzu geliştiriyor ve yine de gezmekte yarar var diye düşünüyorum.


oradan çıkıp yky kültür merkezi’nde başladığı günden beri çok istediğim "işte benim zeki müren" sergisine gittik. türkiye'nin yetiştirdiği şüphesiz en kıymetli sanatçılardan olan zeki müren'in doğumundan ölümüne gerek özel gerek sanat hayatından fotoğraflarının, yazılarının, resimlerinin, kıyafetlerinin sergilendiği sergi mutlaka görülmeye değer. sergi 31 aralığa kadar uzatıldı, şu on gün içinde zaman ayırmaya gayret edin, derim.
bu arada, sergide öğrendiğime göre; bizlerin rakı sofralarının vazgeçilmez eşlikçisi zeki müren'in en sevmediği içki rakı imiş!


2 yorum:

  1. Sanatla geçen günler yaşamı bir başka anlamlı yapıyor.. Postmodern olayına ben de katılıyorum :) Zaten dönem dışılığın yansıması olduğundan her türlü farklı olmalı ya da böyle bi şey işte...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sevgili Serkan Aydemir,
      kesinlikle, geçirdiğim bir günde sanatsal bir faaliyet yer alınca yaşadığımı hissediyorum!

      Sil