mahur beste
taa 2010 yılında, internetten uyguna kitap almayı keşfettiğim ve çılgınlar gibi kitap siparişi verdiğim dönemde edindiğim iki ahmet hamdi eserinden biriydi mahur beste (diğeri, elbette, saatleri ayarlama enstitüsü. ve fakat, kendisi henüz/hala okunmadı).
önemli eserleri kütüphanemde bulundurma kararı almıştım zira. okumaksa 6 yıl sonra mümkün oldu.
cumhuriyet sonrası dönem edebiyatının tadını seviyorum. (gerçi bu kitap, osmanlı'nın son dönemlerinde geçiyor.) uzun betimlemeleri, karakter tahlillerini... mahur beste de, çok akıcı değilse de, keyif alarak okuduğum bir eser oldu.
çok fazla eski kelime barındırdığından ve ben de kelimeleri çok sevdiğimden, ilk başlarda her sözcüğün anlamına baka baka okuyordum. ama sonra baktım, amacımdan sapıyor, kelimelerin peşinden koşarken kitaptan kopuyorum; dedim,"boşver, cümle içinde anlam kazansın kelimeler..."
böylelikle, insana dair hayata dair isabetli tespitlerin altını çize çize okuyup bitirdim kitabı.
eski dönem romanlarını sevenlere tavsiye ederim.
bu ay aslında, elimde iki kitap daha dolaştı. ama ikisi de yarım henüz.
ikisi de çalıştığım okulda oluşturmaya başladığımız kütüphaneden; öğretmenim mori'yle salı buluşmaları ve yavaş ebeveynlik.
ikisi de pek güzel gidiyor.
sanırım haziranda bitirmiş olurum ikisini de. ama bu yeni bir kitaba başlamayacağım anlamına gelmez:) yine okulda oluşturmaya başladığımız kütüphaneden yıllardır çok merak ettiğim bir kitap olan, küçük ağacın eğitimi'ne başlamayı düşünüyorum yarın;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder