gecekuşu, televizyon çocuğu'ndan bu yana okan bayülgen'in yaptığı tüm programları hiç kaçırmadan takip eden bir annem var benim.
ayrıca kendisi birol ünel ve fatih akın hayranı.
bir de filme başlar başlamaz filmin içine girebilme ve hatta sonunu kestirebilme yeteneği var.
bir de şu var:
10-15 yıl önceydi. aliağa'da yaşarkendi. ablam, annem ve ben bir yaz sabahı yürüyüşe çıkmıştık sahile. biraz ilerledikten sonra, denize düşmüş ve yüksek duvar (duvar da değil de, ne denir ona, deniz kenarına koruma amaçlı yapılan yükselti) nedeniyle kurtulamayan, çırpınan bir sokak köpeği gördük. "ah yazık, kıyamam" gibi doğal tepkilerden sonra, ablam ve ben, yolumuza devam etmek üzere adım atınca fark ettik ki annem köpeği bırakıp gidemeyecek. öylece bakıyor köpeğe, içi el vermiyor bırakıp gitmeye. bir anda kafasında lamba yandı sonra. beline bağladığı hırkasını çıkarıp denize savurdu ve köpeğin ona tutunmasını sağlayıp köpeği karaya çekti! köpek kurtulmuştu. hoplayıp zıplayarak, yol boyu bize eşlik ederek teşekkür etti. ablam ve ben ise hayret içindeydik, annemizin yeni bir yönüyle tanışmıştık o gün, annemiz bir kahramandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder