Pazartesi, Mayıs 24, 2010

elif şafak- okumadığım kitabı yokmuş meğersem


"ne öğreneceksek bize benzemeyenden öğreneceğiz" demişti elif şafak bir söyleşisinde.

haklıydı.

(insanların çok öğretici olduğunu düşünüyorum ben de. yaşamımızda insan ilişkilerinin çok önemli olduğunu, kişiyi geliştirdiğini, herkesten öğreneceğimiz birşeyler olduğunu.
özellikle de bizden farklı olanlardan. insan aynı doğrultuda gidip aynı şeyler etrafında dönüp duruyor bazen. yeni bir sese, keşfe, farkındalığa, bakışa ihtiyaç duyuyor çoğu zaman.)

sanırım 2005'ti. izmir kitap fuarına gelmişti. o dönem en beğendiğim, takip ettiğim yazarlardandı. onu görmek, dinlemek benim için büyük keyif olacaktı.

yazarla tanışmam, 2002 gibi mahrem'le olmuştu. kitaba hayran olmuştum.

ardından bitpalas, pinhan, şehrin aynaları'nı okudum benzer bir keyifle. sonra araf çıktı, ona da hayran oldum. baba ve piç'te alıştığım keyfi alamadım. medcezir yazıları'nı da okudum.

ve son olarak "aşk".

popüler olması canımı sıktı başta, koca yaz kumsallarda -hak etmediğini düşündüklerim tarafından da- okunması üzdü beni. bestseller olması hoşuma gitmedi (çok değer verdiklerimizin daha özel kalmasını isteriz bence. son zamanlarda, eski kitaplarının yeniden basılıp popüler olma yolunda ilerlemesi de rahatsız ediyor mesela).

çok merak ettim sonra ve şubatta okudum nihayet. gerçekten çok hoştu. ilk 50-60 sayfası yüzeysel/ basit gelmişti ama ilerledikçe o eski kitaplarındaki tadı aldım.

gerek kurgu gerek dili kullanış yönünden ziyadesiyle iyi yazıyor elif şafak.


not: yazarın siyasi yönüne girmek istemiyorum. edebiyatçı kimliğiyle ilgilenmeyi tercih ediyorum.