Perşembe, Temmuz 03, 2014

bugünlerde aklım, ruhum...

küçük mutluluklarım var benim!

doğalgaz faturamın vahşi kış aylarından sonra 16 lira gelmesi mesela.

sonra hayatımda tek sevdiğim magnum çeşidi olan, geçen yaz çıkan magnum black'in (espressolu) -her yerde arayıp bulamayınca- bu yaz olmayacağını sanıp aniden bir markette karşılaşmak.

yeni güzel parfümler keşfetmek, hemen koşup almak, günde 10 defa sıkıp koklamak.

yeni bloglar, instagram hesapları keşfetmek; farklı dünyalarda dolaşmak, herkesten bir şeyler öğrenmek.

sonra çocukluğuma dair güzel anıları paylaşmak, ortaklıklar bulmak akranlarımla. neden niçin ansiklopedi serisi mesela. bilgisayarsız, internetsiz günlerimizde ne güzeldi o hiç sıkıcı olmayan, son derece öğretici ansiklopedileri kurcalamak.

(foto kaynak:  http://www.superalsat.com/altin-bilgi-dokuz-cilt-baskan-yayinlar_V0JJurunZ685902)

eskilerden söz açmışken, çocukluğumuzun en önemli keyfi kemal sunal filmlerinden bahsetmemek olmaz... düşünüyorum da ne büyük zenginlik sakar şakir'i, avanak abdi'yi, hababam sınıfı'nı, şabanoğlu şaban'ı bilmek.
(ruhu şad olsun büyük oyuncu kemal sunal'ın...)

radyo alaturka dinlemek.

şiirler sonra... cemal süreya, can yücel, özdemir asaf, oktay rifat, orhan veli....

velhasıl dediği gibi şairin:
"deli eder insanı bu dünya
bu gece bu yıldızlar bu koku
bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç"

pek güzel yaşamak!
ve fakat, ülkenin gündemini düşünmediğimizde yalnızca...

@@@ dün yazmadım, yazamadım... bu geçen yılki yazım...
ben bir türlü anlayamıyorum. 35 can nasıl cayır cayır yanar ve failleri nasıl serbest olur...