Pazar, Mart 15, 2020

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür; ve bir orman gibi kardeşçesine!


Zorlayıcı zamanlardan geçiyoruz.
Korku, endişe, panik, bilgi kirliliği...
Bununla beraber farkındalıklar kazanıyoruz, sınırlarımızı keşfediyoruz, gelişiyoruz esasen her birimiz.
Benim tüm bu olanlardan aldığım en temel mesaj:
“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz”!
Avustralya’daki yangınlar, Suriye, depremler, şehitler, mülteciler... Kendimize değmeyince uzaktan izleyip üzüldüğümüz ama aslında anlayamadığımız durumlarken şimdi küresel bir ölüm tehditi ile karşı karşıyayız her birimiz.
Coğrafya, ekonomik durum vs ayırmadan “insan” paydasında eşitliyor hepimizi bu durum. Yani, zaten gerçekte olanda...
Ne farkımız var ki birbirimizden, hepimiz biriz ve bağlıyız birbirimize...
Bu gerçeği idrak ediyorum daha derin biçimde.
Aldığım bir diğer mesaj ise, yarattığımız yapay gerçekliklerin kırılganlığı. İş, kariyer, sosyal hayat... Modern/ kentli insanın kendini değerli hissetmek için uydurduğu ve hiç durdurulamaz sandığımız oyuncaklarımız... Bir gün işe gitmesek dünya yıkılır sanırdık, işler bizsiz yürümez, her hafta sonumuz hınca hınç insan ve etkinlik ile doluydu. Kendi yaptığımız planları, programları değiştirilemez zannediyorduk. Bunları normal kabul etmiştik. Ta ki ihtiyacımız olanın doğada olmak, yuvamızda olmak, kendimizle kalmak olduğunu minicik virüsler bize anlatana dek...
Evimde kitaplarımla, filmlerle, yazarak ve düşünerek geçireceğim, bolca yoga ve meditasyon yapacağım, doğada yürüyüşlere çıkacağım bir zaman dilimi olarak değerlendirmeye niyetliyim bu dönemi.
Dilerim hepimiz imkanımız ölçüsünde en sağlıklı, verimli ve iyi biçimde atlatırız🙏🏻
Yaşanan her şeyin bir nedeni olduğuna, tekamülümüze katkı için gerçekleştiğine inananlardanım ben💫
Bu sürecin bana, ülkeme, dünyaya katkılarını kabul ediyorum, ben nasıl katkı olabilirsem öyle davranmaya niyet ediyorum🙏🏻