Çarşamba, Ekim 06, 2010

jadore koklayıp mutlu olmak

gün içinde arada yapıyorum bunu, başlarda bilinçsizceydi, birden fark ettim.
çok fazla sıkmaya kıyamıyorum, koklayarak mutlu oluyorum.
bir de bu kıyamama hadisesi çorap konusunda da var, sabahları kendimi çorap çekmecemi açmış 5 dakikadır çorap seçmeye çalışırken yakalıyorum.
en çok sevdiklerimi işe değil de, mesela, arkadaşımın evine giderken giymek istiyorum. işe giyersem boşa harcanmışlar gibi gelecek sanki, hak ettikleri değeri alamamışlar gibi.
amma küçük hesapların insanıymışım ben ya.

atilla ilhan

MAHUR BESTE

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız

O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız

Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız

O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı

Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı

Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı

Gittiler akşam olmadan ortalık karardı

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra

Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara

Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara

Geceler uzar hazırlık sonbahara

gezmek tozmak görmek eğlenmek istiyorum!


tüm şehirleri görmek istiyorum ben, hepsini merak ediyorum.

gördüklerim 10 adet henüz.

daha çok yolum var.

neyse ki, gencim ben daha!