Pazartesi, Kasım 12, 2018

Budist Bir Rahiple Sohbet

Tayland’da iki haftamız bitti ve geriye iki haftamız kaldı. Bugün de Chiang Mai’deyiz. Günün bir kısmını hostelde dinlenip, plan yaparak geçiriyoruz bugün. Burada kalan zamanımızda hangi şehirleri göreceğimiz ve sonrasında hangi ülkeye geçeceğimize dair plan yapmamız, bilet araştırmamız gerekiyor.
Ama madem Chiang Mai’den yakın zamanda ayrılacağız, önce buradan gitmeden başka ne yapabilirize odaklandık. Chiang Mai’de yapılabilecek çok fazla ilgi çekici aktivite olduğundan bahsetmiştik. Biz fil bakıcılığı, şelale ve orman gezisi gibi doğal etkinliklerin ve gece pazarlarının tadını çıkardık, tapınakları gördük. 
Buradan gitmeden yaşamak istediğimiz bir diğer deneyim  #monkchat. Monk Chat, keşişlerle sohbet demek. 
Budist Üniversitesi’ndeki keşişler -gönüllü olarak- ülkeye gelen yabancıların sorularını cevaplıyor, onlarla bilgilerini paylaşıyor ve karşılığında bağış kabul ediyorlar. İnternet sitesinden (www.monkchat.net) araştırmıştık dün. Her Pazartesi ve Cuma sabahtan akşama kadar süren ücretsiz programlar vardı; ama, yer kalmamıştı. Bir de yatılı program vardı. Ona kayıt olmadan önce gidip yüzyüze görüşmek istedik. O nedenle bugün kahvaltıdan sonra motora atlayıp 10 dakika mesafedeki MCU Buddhist University’nin kampüsüne gittik. Orada bu işle ilgilenen binayı bulup, bir keşişden bilgi aldık. Yarın öğlen başlayan ve bir sonraki akşam üstü biten programa ismimizi yazdırdık. Yatılı kurs, şehrin 30 km dışındaki merkeze ulaşımı, meditasyonu, akşam yemeğini, konaklamayı, kahvaltıyı, sohbet ve tartışmayı, öğle yemeğini içeriyor ve 500 baht (15USD). Ayrıca meditasyonda giymek için beyaz kıyafetimiz yoksa oradan 300 bahta (9USD) alt- üst satın alabiliyoruz.

Bakalım, yarın, hostelimizde kahvaltı yapıp çıkacağız ve bir buçuk gün boyunca bu ilginç deneyimi yaşayacağız. Oldukça heyecanlıyız. Şimdi, Monk Chat’te sorular sorabilmek için biraz Budizm’i araştırmalıyız.


Wat Mok Kham Lan- Budist Bahçesi

Chiang Mai’ye dönüş yolunda yağmur yağmıyor ve biz de hızımızı almış gidiyorken sadece bir defa mola verdik keyfi olarak. İki gün önce MaeHongSon’a gidiş yolunun henüz ilk yarısındayken yolun sağında çok etkileyici bir tapınak görmüş ama yolun diğer yönünde olduğumuz için girememiştik. O zaman, MaeHongSonLoop unu tamamlayacağımızı düşünüyorduk. Çemberi tamamlayınca dönüşümüz başka bir yoldan olacaktı ve bir daha da buraya gelme şansımız olmayacak diye üzülmüştük. 
Gel gör ki, hayatın her zaman başka planları vardır sizden habersiz. Üzerinden iki gün geçtikten sonra, biz çemberi tamamlayamayıp aynı yollardan hostelimize dönüyorduk. Ve yine aynı saatlerde o tapınağın yanından geçiyorduk. 
Aslında çok çok yorgunduk, bir an önce varıp dinlenmek istiyorduk; ancak, ikinci defa gelen şansı kaçırmak istemedik ve direksiyonu kırıp 500 metre yukarı çıktık. İyi ki de öyle yapmışız. Şimdiye kadar gezdiğimiz tüm tapınaklardan farklı bir yer olduğunu girişinden hissettiriyordu. 


İsmi Wat Mok Kham Lan olan bu yer devasa bir kompleksti. İçeride keşişler ve çocuklar vardı. Büyük olasılıkla aynı zamanda bir okuldu burası. (Epey araştırmamıza rağmen, hakkında bilgiye ulaşamdık). Diğer tapınaklardaki benzer heykellerin yanısıra çok değişik, muhtemelen mitolojik hikayeleri canlandıran heykeller de vardı, mesela bir cehennem sahnesi gördük, ki Budizm’de öyle bir inanış yok diye biliyoruz.



En etkileyici noktalarından biri de vadinin tepesindeki dev yatan Buddha heykeli ve yanındaki kocaman heykeller. Ki zaten, bizim bu tapınağı uzaktan görüp fark edebilmemizde bu en tepedeki dev heykeller sayesinde oldu. 



Bir diğer özelliği ise, doğanın içinde ve yerleşimlerden uzak olması sayesinde meditasyon ve vipassana için biçilmiş kaftan oluşu olsagerek. 

Google’da bile pek yeri olmayan bu biraz ürkünç ve son derece enterasan yeri, yolunuz düşerse mutlaka görün.