Perşembe, Ocak 30, 2014

dilimde bir şarkı/ nasılsa beleş...

"rehber" grubunu duydunuz mu?
ben yeni duydum ve muhakkak kulak vermenizi öneririm!
sakin, huzur veren bir ses tonu var solistin. en sevdiğim şarkıları da "ruh":


keyifli dinlemeler;)

Perşembe, Ocak 23, 2014

neeee! deeptone'un kitabı mı çıkmış!

neredeyse blog yazmaya başladığımdan günden beri severek takip ettiğim sade ve derin'in kitabı çıkmış!
öyle mutlu oldum ki onun adına, sizlerle de paylaşmak istedim.


o hem çok güzel, çok akıcı yazıyor; hem de öyle çalışkan ki, her gün yazıyor! hem de blog yazarları arasında iletişime, samimiyete çok önem veriyor; bunun için emek sarf ediyor. hem de çok film izliyor, çok kitap okuyor, her bir şeyi de biliyor :)
ne diyeyim, yolu açık olsun! darısı da tüm isteyenlerin başına;)

Cuma, Ocak 10, 2014

cemal süreya & simone de beauvoir

şu an pek meşhur olan gripten mi tam bilmiyorum, ama; yaklaşık bir haftadır devam eden rahatsızlığım bugün tavan yaptı. öğlene kadar dayanabildim, sonra izin alıp doktora gittim, antibiyotiğe başladım. 
doktora teşhisi sorunca "viral başlamış ama bakteriyel enfeksiyona dönüşmüş, karma yani şu an, karışık." dedi.
 "karışık diye hastalık mı olurmuş" dedim içimden, gülümsedim dışımdan. 


bu arada bence ekinezya, bitki çayı, meyve, bal vs hep hikaye. onlar önlem olarak bağışıklığı güçlendirmede etkili olabilir, ama; hastalığı kaptıktan sonra tek çare ilaçlar bence. 
şu ara mottom "i believe in chemistry" :)




dün büyük şair cemal süreya'nın ölüm günü iken, feminist düşünür simone de beauvoir'ın doğumgünüydü. ben de yatağımda sevdiğim şiirleri okudum biraz. bir de şu güzel fotoğrafı buldum:


yeni tanıştığım bu güzel şarkı ile sizlere veda edip, "madem kimyayı bunca seviyorum birkaç bölüm breaking bad izleyeyim öyle yatayım" diyorum;)
hoşça ve sağlıcakla kalın.


Çarşamba, Ocak 08, 2014

pepee pepee çok üzülüyorrrr:)

oldukça yoğun bir hafta geçiriyorum. bir yandan da -allah muhafaza- bu ara dillere dolanan grip salgınının eşiğinde gibiyim. 

(bu arada 0 bilimsel bir görüş olarak; ben grip salgınına inanmıyorum; yani her nedense kışın daha fazla hasta olunuyor ve çevresindeki pek çok kişiyi hasta görenler de "salgın var" demeye başlıyor ve yayılıyor gibi geliyor:))

hep böyle yoğun olduğum zamanlarda denk geliyor hasta olmalarım. belki de hasta olduğum için normal rutinim yoğun geliyor... bilmiyorum.
velhasıl battaniye, yatak, sıcak içecek, kitap akşamı bu akşam benim için; pek çoğumuz gibi...

arada da eğlenmek için video izliyorum.
gülmeseniz bile gülümseme garantili:)



mesleğim gereği, güncel çizgi film, oyun ve çocuk kitaplarına hakim olmam gerektiğini biliyor ve fakat maalesef bu konuda çok eksik hissediyorum...
belki anne olunca....

Perşembe, Ocak 02, 2014

2014'ünüzü nasıl alırdınız?

modern çağ öyle şişiriyor ki "bireyselleşme"yi, bizler de artık insan olarak kendimizi pek önemseyip, salt doğal ihtiyaçlarımızla yetinmeyip pek bir talepkarız yaşamaya karşı. pek çok şey bekliyor, istiyoruz; hem sahip olunacak hem de yapacak pek çok şey...
yeni bir yıl da, bir önceki yılda geçirdiğimiz 365 günlük zamanın kalitesini değerlendirmek ve önümüzdeki yeni 365 günde hayattan beklediklerimizi belirlemek için cuk oturan bir vesile oluyor...

benim için de pek çoğumuz gibi bir gelenek oldu bu; bakınız 2012, bakınız 2013.
ve gelelim 2014'e!
öncelikle 2013'i kabaca değerlenedirecek olursam biraz sakin bir yıldı. ama verimsiz demek istemiyorum. çünkü tercihti biraz. kendimi serbest bırakmak istediğim bir dönemdi.
kendime katkı niteliğinde neler yaptığıma gelince:
*25 film- geçmiş yıllara göre oldukça az. izlediklerim arasında bende iz bırakanlar; naked, life of pi, amour, intersated 60incendies, antichrist, a dangerous methodthe readersen aydınlatırsın geceyi.
*21 kitap- geçmiş yıllara göre iyi bir rakam ama, "okunan her kitap az kitaptır, biliyorum tanrım" :) ama, nihayet, yaşar kemal okudum ben bu sene! az şey mi? hem tek kanatlı kuş'u hem ince memed'i. bir de leyla erbil ile tanıştığım için mutluyum!
*8 oyun- izlediğim oyunlardansa en çok etkilendiğim yine seyyar sahne oldu. iki sene önce  izlemiştim. yakın zamanda bir kez daha izledim ve tekrar hayran kaldım erdem şenocak'a... 
*mesleki olarak, oyun terapisi eğitimini tamamladım.
*gezmece olarak, çok istediğim sessiz sakin akyaka tatilini yaptım. ek olarak ağva tatili yaptık hayatımdakisevgiliinsan'la. henüz/hala anlatamadım bak onu; yakında inşallah;)
sonraa edirne'ye gittim iki defa, görmeyi istediğim şehirlerdendi.
gezi deyince haziran geldi aklıma... benim için de yılın en önemli zamanıydı sanırım...
*ev hayatıma bakınca; kendime bir can yoldaşı edindim;) hem evde hem işyerimde çiçeklerimi artırdım.
*gelelim aşka; hayatımdakisevgiliinsan ile evlilik kararı aldık!

şimdi sırada yeni yıl için beklentiler;)
*ailemizin ve sevdiklerimizin başımızdan eksik olmayacağı sağlıklı, huzurlu, mutlu, neşeli günler, bereketli sofralar, güzel gezmeler.
aslında bu tek başına yeter mutlu olmaya... 
gerçekten insan sağlıklı ve sevdikleri ile birlikte olduktan sonra, mutlu olmaması için ne sebep olabilir ki?
yine de, bilirsiniz, insan evladı doyumsuzdur...

o halde, isteyenin bir yüzü diyerek başlıyorum:)

*hayatımdakisevgiliinsan ile mutlu bir yuva 
*güzelce dekore ettiğim bir ev (bu yıl satın alamayabiliriz)
*mutlu çalışacağım bir okula tayin
*ek iş (para ve deneyim kazanmak)
*önemli bir sertifika programını tamamlamak (mesleki)
*istanbul ve yurt içi gezileri
*26 kitap okumak (iki haftada bir)
*52 film izlemek (haftada bir)
*12 oyun izlemek (ayda bir)
*spor yapmak (bisiklet mesela! hatta yelken, dalma falan diyesim geliyor ama ütopik olsun istemiyorum:))
*akordeon, seramik, işaret dilinden en az birini öğrenmek ("bu üçü ne alaka" demeyin, son zamanlarda üçüne de ilgim uyandı)
*enerjik, coşkulu, aşık ve yaşama karşı hevesli kalmak.

hepinize sağlıklı&mutlu&huzurlu bir yeni yıl diliyorum!