Perşembe, Mayıs 02, 2013

zaman su gibi akıp geçiyor...


okuyamadığım bir dönem...
gerçekten mutsuz oluyorum okuyamayınca; ama yine de okumuyorum.. çok saçma değil mi?
biraz baskı var üzerimde, ondan aslında..
hani öğrenciyken sınav dönemi, "ders çalışıcam" diye hiçbir yere çıkılmaz, ders dışı her şeyden el etek çekilir; ama ders de çalışılamaz ya, onun gibi..
yeni bir eğitime başladım, oyun terapisi eğitimi, dev bir okuma listesi var..
1 ay önce de, en yakın zamanda muhakkak okumam gereken mesleki kitap, dergi ve makaleleri de yığmıştım başucu masama..
bir de, arkadaşımdan ödünç aldığım kinyas ve kayra var elimin altında (ki ödünç kitap feci baskı yaratır bende)
"önce mesleki okumalar" diyorum, onlar görev haline gelince de, ne onları okuyabiliyorum ne de romanları...


geçen hafta izmir kitap fuarına gittim, okşadım inceledim pek çoğunu, bir sürü kitap kaldı içimde, sadece mesleki bir yayın almakla yetindim neyse ki..
şöyle, bir ay kapatsam kendimi bir yere, hiçbir şey olmasa kitaplardan başka.. okusam okusam.. belki rahatlarım biraz..

o değil de, bir de iyi bir şeyden bahsedeceğim:
blogumun 3. yılı doluyor bugün! bu birinci yıl yazım,bu da ikinci yıl yazım. 
çok şey öğrendiğim, çok güzel zaman geçirdiğim üç yıl oldu blogumla ve sizlerle; cümlemize bol paylaşımlı, keyifli nice yıllar diliyorum;)