Salı, Ekim 27, 2015

güzel kapadokya

instagram takipçilerimin bildiği üzere hafta sonu mini bir kapadokya gezisi yaptım:)
ayrıntılarıyla anlatacağım en yakın zamanda. ama, o yazıyı yazmadan önce bu yazımda genel izlenimlerimden bahsetmek istiyorum.
kapadokya, uzun zamandır dilimde olan görmek istediğim yerlerdendi. ve fakat gidince hakkında çok da bir şey bilmeden biraz da öylesine istediğimi fark ettim. yolculuğa 5 gün kala sevgili mine tozanlıoğlu'nun instagramında bir kitap gördüm ve hemen sipariş ettim. 


kitap elime yolculuktan bir gün önce ulaştı. dolayısıyla, öncesinde çok fazla okuyamadım, ama, gezerken ilgili bölümleri okuyarak gezdim. ve gidecek herkese kesinlikle tavsiye ediyorum. okudukça ve gördükçe öğrendim ki, sadece doğal güzelliklerden, coğrafi şekillerden ibaret değil bölge. yıllarca farklı kültürlere ev sahipliği yapmış bir tarih ve kültür külliyatı adeta. her gezgine/turiste hitap edecek çeşitlilikte zenginlikle dolu bir bölge.


eğer, önceden yöre hakkında bu kadar bilgiye sahip olsaydım, çok daha fazla isterdim oraları gezip görmeyi diye düşünüyorum. 
heyhat, her şeyin bir zamanı vardı ve o zaman gelince vuku buluyordu her şey!
bu gezimizde de öncekiler gibi, epey önceden bir heves alınmış biletlerimiz vardı ve zamanı gelip çattığında şartlar aslında çok da uygun değildi ve fakat, biz biliyorduk ki, şartlar hiçbir zaman tam anlamıyla uygun olmayacaktı, ne gezdik kardı, yola çıkmak gerekti...
son zamanlarda çıkılan yollardan sonra istanbul'a dönüşlerde bana bir şeyler oluyor. bir huzursuz dönüyorum, bir isteksiz oluyorum ki sormayın. kafamda aynı soru dönüyor hep "sakinlik, rahatlık ve huzur içeren şehirler varken biz niye istanbul'da yaşıyoruz kuzum?" insanın daha az ve değerli olduğu, kimsenin birbirini itip kakmak zorunda kalmadığı bir yerde yaşama hayallerim ayyuka çıkıyor yine...


neyse güzel hayallerden güzel yaşanmışlıklara dönecek olursak, taze bilgilerimle çok kabaca bir kapadokya rehberi hazırladım sizler için. faydalı olmasını umuyorum.

*ne zaman gitmeli
dört mevsim güzel olan bölgenin en rahat gezilebilecek zamanları 1 nisan-15 mayıs ve 15 eylül-30 ekim.

*kapadokya gezisinin olmazsa olmazları
göreme açık hava müzesi
bir vadi
bir yeraltı şehri
taş evleriyle sivil mimarlık örneklerine sahip bir yerleşim
bir vadi yürüyüşü
uçhisar tepesi
çavuşin kilisesi
karşı kilise
ıhlara vadisi
güzelyurt/gelveri
ağzıkarahan kervansarayı
kayseri ve çevresi


*zaman varsa görülebilecekler
soğanlı vadisi
açıksaray
hacı bektaş veli müzesi
gümüşler manastır
niğde
balonlu gezi
şarap mahzenleri
çanak çömlek atölyeleri
halı kilim imalathaneleri
lezzet durakları


*biz cumartesi sabahtan başlayıp, pazar günü 3'e kadar mümkün olduğunca pek çok temel yeri gördük nevşehir'de. sonrasında kayseri'ye geçtik. kayseri'yi ise hiç gezmedik, bir arkadaşımız ile buluşup meşhur yağlama ve mantısından yedik kayseri'nin, o kadar.
içimde kalan öyle çok şey var ki, tekrar tekrar gitmek ve gezmek isteği duyuyorum. şimdiden "to do list"imi yaptım bile:)
-bisikletle dolaşmak
-atv ile dolaşmak
-ata binmek
-balon turu
-vadi yürüyüşü
-çömlek yapmak
-şarap mahzenlerini gezmek
-aşk vadisi
-kırşehir ya da konya gibi yakın şehirlerden birini daha görmek

*istanbul ya da herhangi bir büyük şehir gibi düşünmeyin. mesafeler kısa, araçla ulaşım çok rahat, bir günde pek çok yer görülebiliyor. bize 2 gün yetmedi elbette ama, örneğin 4 günde dolu dolu bir programla kapadokya gezisi yeterli olabilir diye düşünüyorum.