Pazartesi, Nisan 18, 2011

haftasonu günlüğü- izlenimlerim




istanbul, bir haftasonunda en az bir film, bir tiyatro izlemenize, müze gezmenize, konser dinlemenize vs. fırsat verir. ve hatta bunu bekler sizden...
haftasonu beklentilerini yerine getirmeye çalıştım ben de:
tiyatroların kapanmasına üç hafta kala, bakırköy belediye tiyatrosu'nda ne zamandır görmeye gidemediğim "gül'e ağıt"ı izledim. göğsüme sıkıntı oturdu... (oyun 2004'teki güldünya cinayetini anlatıyor). konunun ağırlığıyla ve çaresizliğimizle bir kez daha yüzleştim...

cumartesi günü "kalem tutan eller projesi" öğrencilerimizle rahmi koç sanayi müzesi'ni ziyaret ettik. (kalem tutan eller projesi: halihazırda okula devam edip okul dışı saatlerinde çalış-tırıl-an ve eğitim hayatları risk altında olan öğrencileri okula ısındırmak, ders başarılarını yükseltmek amacıyla, okulda haftada 4 saat ücretsiz kurs verilmesi) çocukların keyfi, merakı -yine- görülmeye değerdi. müzede mayıs sonuna kadar kalacak olan "görünmez müzisyenler" sergisini kaçırmamanızı, naçizane, tavsiye ederim. sergi, 1700'lü yıllardan bu yana çeşitli avrupa ülkelerinde korunan müzik kutularundan oluşmakta ve büyük keyif alarak gezilmekte.

akşamına da, yenitürkü konserine gittim… derya köroğlu’nun enerjisine hayran kaldım… tüm şarkılarını böylesine çok sevdiğimi de bilmiyordum doğrusu.. konserde dikkatimi çeken bir ayrıntı da - daha önce de yazdığım -izleyicilerin kamera çekimi. halihazırda dinlemekte olduğun bir konserin tamamın kayıt almak nedir ki yani? zaten ordasın, o keyifli anı yaşayan sensin, tadını çıkarsana!


pazar günü, 2 yıl önce kitabını okuyup bayıldığım "uçurtma avcısı"nı izledim. film güzel, ama kitabın bıraktığı etki ve tat bambaşka..

bossa nova