Cuma, Mayıs 13, 2011

blog'u tweeter'laştırmak- 4



@ iş bankasının sağlık imkanlarından yararlanırken, doktora gitmek hobimdi adeta. içimde en ufak şüphe kalmasın isterdim, gideyim bir şey yoksa içim rahat etsin; varsa da erkenden tanılansın, tedavi edilsin.. bir nevi hipokondriazis... çocuk yaşta babamı kaybettiğimden belki de… şimdi anlıyorum ki, evhamlı olmak lüksmüş meğersem. şimdi bir doktora gitmek, tahlili ilacı derken 100-200’ü bulunca evhamdan eser kalmadı. burada iyi doktor, hastane bilmemek de cabası…
@ şu öpüşme eylemi çalıştığım yerde (bağcılar göztepe’de) yapılsaydı keşke… böyle değişik fikirler geliyor aklıma. Tutucu, rahatsız edici yerlerde ilgiç açılım/ atılımlar yapılsın.. ne bileyim, haftada birgün 100- 150 üniversite öğrencisi gelsin, renkli kıyafetleri, saçlarıyla halkla kaynaşsın, sonra turist kafileleri getirilsin. Bölge sakinleri görsün, tanısın, alışsın…


@ kitaplar için güvenilir bir referansa ihtiyaç duyardım hep. Bi nevi “imdb’nin kitap versiyonu” arayışındaydım. Bugün bloglardan birinde rastladım ve sanıyorum ki, aradığımı buldum:


http://www.neokudum.com/


sizlere de faydalı olması dileğiyle;)

gereksiz tespit. arayıp da buldum- volume 2 (tesadüfler-4)



biriyle telefonda konuşurken telefon aniden kapanır. hemen geri ararsın, ama meşguldür, çünkü o da seni arıyordur. “o da beni arıyor, bekleyim de arasın” diye kapatırsın, aramasını beklersin ama aramaz. çünkü, o da aynı şeyi düşünmüştür.


3-5 dakika sonra “uff, o da benim gibi düşündü galiba, benim aramamı bekliyor” diyip yeniden ararsın, ama o da ne, yine meşgul. çünkü, yine, aynı şeyi düşünmüştür o da…



neymiş; biriyle telefonda konuşurken aniden kesilirse, harekete geçme, o arasın diye bekle ki böyle bir karmaşaya mahal verme.



ama bi dakka ya; ya karşı taraf da böyle düşünürse?



beklentilerim kırıyor beni..

“pazar günü taşınıyorum” dediğimde, “bir şeye ihtiyacın var mı” dan çoktan geçtim de, “veli toplantısına tüm öğretmenler katılıyor” diye kestirip atılmasaydı keşke… kırılıyorum ben… biraz destek bekliyorum sanırım… ne bileyim babacanlık falan… artık yok mu öyle şeyler?


komşulardan, evsahibimizden de bekliyorum mesela… burda yalnız olduğumdan sanırım… ihtiyaç duyuyorum yani…


kaldı ki, ben bu kadar özenliyken… doktor işimi bile mesai saatleri dışında halletmeye çalışmak, asla rapor, mazaret izni almamak, gıda zehirlenmesi halimle bile çalışmak (ki bilenler bilir ne menem bir şey olduğunu) gibi ayrıntılara dikkat ederken…


dokunuyor bana...