Perşembe, Kasım 08, 2018

Tayland’da Fil Bakım Merkezi

*Hem kendimize anı kalsın hem de deneyimlerimiz diğer gezginlere katkı sağlasın diye @dunyabenimmemleket instagram hesabımızda bilgi ve fotoğraf paylaşıyoruz. Biz bu seyahate hazırlanırken, sosyal medyadan çok faydalandık; isteriz ki, ihtiyacı olana bizim de faydamız olsun.*
Chiang Mai’deki ikinci günümüzde Fil Rehabilitasyon/ Bakım Merkezi’ne gittik. Turistleri fille gezdirme çok yaygın Güney Asya’da. Bu tip merkezler de, bu filleri kurtarıp bakım veren ve yine böyle turistlerle maddi destek sağlayan kurumlar. Bir gün önceden turu ayarlamıştık kaldığımız hostel aracılığıyla. Kişi başı 1500Baht (50USD) ödedik; bu tip etkinlikler biraz pahalı maalesef. Bizimki yarım günlük turdu, öğlen 12:30’da bir küçük kamyonet hostelden bizi aldı, bizden sonra iki hostele daha uğradı ve toplam 5 kişi olduk. Muhteşem doğa manzaralarından geçerek 1.5 saat sonra Bamboo Elephant Family Care’e ulaştık. Burada 6 kişilik bir fil ailesi yaşıyordu. İlk defa bu kadar yakından ve serbestçe dolaşan fişler görmek çok heyecan vericiydi. Fillerin en iyi gördüğü renk kırmızı olduğundan, hepimize kırmızı üstler giydirildi. İlk önce padthai, meyve ve sudan oluşan öğle yemeği ikram edildi ve tam gün tura katılan grup beklendi. Onlar 8’de yola çıkmış ve öğlene kadar treking ve rafting yapmış. Grup tamamlanınca sıra fillerin karnını doyurmaya geldi. İki sele dolusu muzu onlara yedirmeden önce fillerin yaşamı hakkında genel bilgilendirme yapıldı ve ne dersek bakacağı, ne dersek ağzını açacağı vs öğretildi. Filleri muzla besledikten sonra bambu toplayıp biraz da bambu dalları ile besledik. Ve çok yedikleri için rahatsız oluyorlarmış, hazmı kolaylaştırıcı ilaç hazırladık doğal malzemelerle ve onları yedirdik. Sonra hep beraber tepeye esas yaşadıkları yere çıktık. O dev cüsseleriyle nasıl mahirdiler tırmanmakta, şaştık kaldık. Her ne kadar bir arada yaşasalar da, her birinin kendine özel bir alanı varmış. Mesela bebek olanın oyun parkı vardı ve ağaç dallarıyla yaptığı oyunları izlemeye doyamadık. Sonra hep beraber tekrar aşağı iniyorduk ki, büyükanne fil aniden durdu, meğer bebek yukarıda kalmış. Arkamızı dönmemizle koşarak inen bebek fili gördük ve yolu açmak için kendimizi hemen kenara attık. Aşağıda filler dereye girdi ve isteyenler beraber suya girip filleri yıkayıp fırçaladı. 


Son derece sakin hayvanlar olan bu sevimli devlerin yaşamına bu kadar yakından dahil olmak unutamayacağımız bir deneyim oldu.

Tayland- Chiang Mai

*Hem kendimize anı kalsın hem de deneyimlerimiz diğer gezginlere katkı sağlasın diye @dunyabenimmemleket instagram hesabımızda bilgi ve fotoğraf paylaşıyoruz. Biz bu seyahate hazırlanırken, sosyal medyadan çok faydalandık; isteriz ki, ihtiyacı olana bizim de faydamız olsun.*
Tayland’daki 6.günümüzün gecesini trende geçirdik. Metro ile çok rahat ulaşılan Hua Lamphong Tren Garı’ndan 22.00’de kalkması gerekirken yarım saat rötarla başladık yolculuğumuza. Burada trenler rötarlarıyla meşhurmuş. Bizim yerimiz ikinci sınıftı (klima değil vantilatör vardı), iki kişilik koltuklar genişti. Bileti bir gün önce aldığımız için yataklı vagonda yer bulamamıştık. Trende restoran vardı ve ayrıca her istasyonda yemek ve kahve satıcıları binip ihtiyaçları karşılıyordu. Tuvalet temizdi, ama vagonlarda gezen böcekler vardı maalesef... Sabahın ilk ışıklarıyla beraber, geçtiğimiz yerlerin güzelliğini anlamaya başladık. Muhteşem doğanın içinden geçiyor, çok güzel istasyonlarda duruyorduk.   Yolculuğun sabahtan 12.30’a kadar süren gündüz kısmı şahaneydi.


Trenden indikten sonra garda bekleyen kırmızı taksi dolmuş mantığındaki araçlara binerek 30Baht’a hostelimize ulaştık. Hostel temiz ve düzgündü, hep batılı backpackerlar kalıyordu. Biraz dinlenip şehri dolaşmaya çıktık. Dolaşırken, Bangkok’ta büyük şehir keşmekeşinden nasıl sıkılmış olduğumuzu, küçük yerleri özlediğimizi fark ettik. Burası küçük, sakin, çok sevimli bir şehirdi ilk izlenimimize göre; çok yabancı vardı ama turist değil gezginlerdi ve şehir Bangkok’a göre daha uygun geldi bize.


Chaing Mai’de yapılacak şeyler; Old Town, gece pazarları, önemli tapınaklar (Wat Chedi Luang, Wat Phra That Doi Suthep), Bhubing Sarayı, Doi Pui Köyü, Padaung Köyü, meşhur motor rotası Mae Hong Son, treking, fil sevmek, kaplan görmek, rafting, zipline gibi doğa aktiviteleri ve daha pek çok şey.

Biz de ilk gün şehri biraz tanıyıp, sonraki günler için tüm bu etkinliklerden hangilerini yapabileceğimizi planladık.