Cuma, Eylül 07, 2012

tesadüfler: antik anadolu- göbeklitepe

artık tanıdığınız üzere, tüm isyan ve sorgulamalarıma rağmen yaşamayı seviyorum ben. 
ve en çok da -her nedense- karşıma tesadüfler çıkınca hayata bağlanıyorum, ne bileyim, içim ılık ılık oluyor. küçücük, çok önemli olmayan bir tesadüfte bile umut doluyorum yeniden.

velhasıl, yarın bütünlemem (muhasebe!) olduğundan, ders çalışmamak için evde dört dönüyorum elbette :)

akşam yemeğimi yemiş olduğum halde, hububat dolabımı açıp "aa kırmızı mercimek varmış, çorba yapayım yarına" diyip aşçılığa soyunuyorum mesela. 
"bu yaşıma geldim, hiç french manikür denemedim, acaba yapabilir miyim kendi kendime" diye merak salıyorum birden. işe koyuluyorum ardından..
"ne zamandır aramamıştım, arkadaşımı arayayım" diyorum, telefona sarılıp uzun uzun sohbet ediyorum vs. 

işbu arkadaş da, şaraba düşkünlüğüyle bilindiğinden, onunla konuşunca aylardır evde  yatan şaraplar geliyor aklıma birden. birini seçip güçbela açıyorum. beyaz sevmesem de, buruk kırmızı da sevmediğimden "antik anadolu" adına güvenip beyazdan yana kullanıyorum şansımı.

10 dakika dinlendirip bir yudum alıyorum, of, o ne içim, o ne tat! 
antik anadolu kırmızı sek şarabı ne çok özlediğimi hatırlıyorum. ve neden bu kadar zor bulunduğuna kızıyorum yine! 
"ekşi duyuruya bi bakayim" diyorum sonra.
arama yerine "antik anadolu" yazınca, çıkan sonuçlardan karşıma "göbekli tepe" çıkıyor.

o da ne! bu kelimeyi hatılıyorum bir yerden! ama nereden???
evet evet, daha bu sabah gelen ve daha sonra okumak üzere ayırdığım e-posta'nın konusu bu!

amma da uzun anlattım! 
"şaraptan" mı diyorsunuz ;)

ama ilginç değil mi sizce de?

velhasıl kelam, bu "göbekli tepe" konusunu araştırıp öğrenmek görev oldu artık bana.
siz de merak ettiyseniz, buyrun:
http://tr.wikipedia.org/wiki/G%C3%B6beklitepe

kemal iskender

katıldığım bir seminerinde, konu konuyu açmıştı, bir şekilde çanakkale savaşı'na gelmişti de "çanakkale ile ilgili okumadığım yerli- yabancı önemli kaynak yok" demişti kendisi..
çok etkilenmiştim!

hayattaki temel sıkıntım ilgilerimin dağınıklığı- bir şeye odaklanamamış olmak, evet, bunu zaten biliyorum ama..
hani mesela en çok merak ettiğim konu ile ilgili bile, en fazla kaç kitap /makale/ araştırma okumuşumdur acaba?
sadece ben de değil, hepimiz..
herhangi bir konu ile ilgili "o konu ile ilgili önemli tüm kitapları okudum" diyebilir miyiz?

bu arada, yazın seminerler olmadı, bildiğim kadarıyla?
ne zaman başlayacak, bilgisi olan var mı?

(şimdi konumuz bu değil ama; okumayan/ okumayı sevmeyen bir toplum oluşumuza fena takılıyorum ara ara.. niye yani niye? çok kızıyorum:( )