Salı, Şubat 21, 2017

gemiler

90'lar ve ilginç klipleri...


Cuma, Şubat 17, 2017

ertelenen ama asla kendini unutturmayan bir depresyon varmış...

bir garip hallerdeyim...
uzun zamandır...
depresyon desem değil...
çok mutsuz muyum, hayır. çok hevessiz miyim, hayır.
ama mutlu değilim öte yandan... hevesli de değilim.

ilk 2,5 yıl önce ortaya çıktı.
2014 yazında iğneada sahilde ateş yakmış sucuk-şarap yaparken, alkolün de etkisiyle sohbet keyifli hale geldikçe geliyor uzadıkça uzuyor, içtenleştikçe içtenleşiyordu.
hayattan ne istediğimize geldi konu... hiçbir şey istemediğimi o an fark ettim. söze dökülünce vücut bulur hisler bazen. öyle oldu...
konuştukça fark ettim yaşamak istemediğimi... ölmek istemekten farklı bu...
yaşamayı istememek. yani "yaşamak istemiyorum" değil de "yaşamasam da olur"...

derinlerimde bu düşünceyi taşımak hissizleştirdi beni zamanla... 
ne duygularımı ifade edebiliyorum adamakıllı ne bana duygularını anlatanlara iyi geliyorum.
hissettirmiyor gibiyim zira...
düşünmüyorum da hatta. kendim üzerine.


geçici çözümler buluyorum şimdilik. eski halimde heyecanlandığım ne varsa hatırlıyorum bir bir.
yine iyi hissettirir umuduyla bu bildik yollar, sinemaya gidiyorum tek başıma, çiçeklerimin topraklarını havalandırıp saksılarını değiştiriyorum, kitap okuyorum, yürüyüş yapıyorum, yoga yapıyorum, seyahat ediyorum, bira içiyorum, kedi seviyorum, yazıyorum...
geçiştiriyorum böyle böyle ben kendimi...
bastırıyorum yine bir şeyleri...


Perşembe, Şubat 16, 2017

2016 şubat ayı tiyatrolar (2)

2017 şubat ayı tiyatrolar yazısının taslağını oluşturmak için geçtim bilgisayar başına.
bir baktım taslaklarda bu yazı var.
yarım kalmış. iki kelam ekleyip, yayınlamak istedim 1 yıl gecikmeli de olsa;)

ikinci bölüm
beylikdüzü'ne taşındığımız ilk yıl, buraya alışmamızı sağlayan en önemli unsurlardan biri beylikdüzü kültür merkezi oldu. bahçelievler'de yaşarken çok sevdiğimiz yunus emre kültür merkezi'ni bize aratmadı.
geçen sezon, orada önemli oyunlar izledik (ölü ozanlar derneği, frankenstein, yetersiz bakiye ve ikinci bölüm). 


çok güzel etkinliklere çok uygun ücretlerle ev sahipliği yapan bir güzellik(ti) beylikdüzü kültür merkezi. (ti) diyorum, çünkü bu sezon tadilatta olduğundan mahrum kaldık bu kaliteli etkinliklerden.
bu oyunu da orada izleme fırsatı bulmuştuk. esasen istanbul devlet tiyatroları'nın oyunu.
çok başarılı bulmuştum ben. oyuncular da çok başarılıydı, oyunun inişli çıkışlı temposu da... bu sezon da oynamaya devam eden bu güzel oyunu izlemenizi tavsiye ederim;)

yarın başka koruda
her ne kadar artık bahçelievler'de yaşamasak da arada yunus emre kültür merkezi'ne gitmeye devam ediyoruz elbette;)
geçen sene bakırköy belediye tiyatroları "4x100" isimli projeyle 100 yaşını aşan 4 yazarın (Aziz Nesin, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Anday, Haldun Taner) oyunlarından bir seçki yapmıştı. 4'ünü de izlemek istemiştim, ancak, sadece ikisini izleyebilmiştim. 
kasım 2015'te melih cevdet anday'ın müfettişler'ini (okuma tiyatrosu olarak sergilenmişti) ve şubat 2016'da yine melih cevdet anday'ın yarın başka koruda'sını... 


oyunu (ya da belki de metni) karmaşık bulduğumu ve biraz ağır geldiğinden sıkıldığımı hatırlıyorum...

Pazartesi, Şubat 06, 2017

manuş baba- istanbul


"anamız ağlıyor istanbul,

ha gayret sarhoşuz bu gece, yine
kıyısız kalmışız dostlarla,
masada bol rakı, bol roka
ver elini istanbul,
vapurlara binelim, tütsün bacamız,
cigaramız,
hani birazda çakırsak eğer,
elleşmesin bize kimse..

ay geceden ötede, uzakta
bir küçük pervaz önünde, vapurlar
sardunyam bana küsmüş, ağlar
dayanmaz artık adam, ağlar
dayanmaz istanbulda, ağlar"


Cuma, Şubat 03, 2017

müslüm gürses- affet


"Eğer seni kırdıysam darıl bana

Ama bir gün beni ararsan bak ruhuna

Birden gecem tutarsa güneşi çevir bana
Sevgilim bağışla biraz zor olsa da

Affet beni akşamüstü gölgem uzarken
Öğleden sonra affet, ne zaman istersen

Affet beni gece vakti  ay doğmuş süzülürken
Sabaha kalmadan affet, ayrıldık derken

Çünkü sen çölüme yağmur oldun
Sen geceme gündüz oldun
Sen canıma yoldaş oldun
Sen kışıma yorgan oldun"