Salı, Nisan 28, 2015

dinozorlar- büyük ev ablukada


dinozorlar
kaldıramayınca gerçeği
gitmişler burdan...

Cumartesi, Nisan 25, 2015

ben her bahar...

istanbul'u çok sevsem ve bu şehirde çok mutlu olsam da; bittabi, memleketim olan izmir'in yeri ayrıdır bende. orada yaşayan ailem ve arkadaşlarımın yanı sıra salt şehrin kendisini de özlerim sıklıkla.
5 aydır bir fırsatını bulup da gidemediğimden burnumda tütüyordu son zamanlarda. ve nihayet kısa süreliğine de olsa ziyaret etme fırsatı yarattım kendime. 
6. yılım istanbul'da ve her yıl, baharı kutlama bahanesi ile nisanda muhakkak gitmeye çalışıyorum aslında izmir'e. zira, nisan en güzel ayıdır izmir'in. istanbul'un mayıstır mesela. izmir'de ise mayıs yavaştan kavurucu yaz aylarının sinyallerini vermeye başlar ve bu nedenle nisan gibi güzel görünmez gözüme. oysa nisanda hanımeli kokar izmir sokakları... yasemin kokar...


velhasıl 4 gün hem ailemle hem de şehrimle hasret giderme imkanım oldu. dedemin elini öptüm (kim bilir belki son defa), annemin el açma böreğini yedim, ege otları yedim bolca, çocukluk geleneğim olan kitap fuarı ziyaretimi gerçekleştirdim (artık eski anlamı kalmasa da, adet yerini bulsun diye bir kitap olsun aldım), foça'da gezdim, kozbeyli'de kahve içtim, kordon'da, kıbrıs şehitleri'nde yürüdüm, küçükavcı kahvesi içtim bol bol, üniversiteden çok yakın arkadaşımla görüştüm, her görüşümde büyüyen oğlu ile vakit geçirdim...
kızlarağası'nda kahve içemedim bu sefer; yasemin ya da barınak'ta da oturamadım bir akşam üstü, aklımda olan iki müzeyi  (kadın müzesi, maske müzesi) göremedim yine...
ama olsun, çok güzel zaman geçirdim ben izmir'de...






Cuma, Nisan 10, 2015

nihayet cuma! çalışan insanın oksijeni!

"özgürlük içinde
özgürlük kafada
özgürlük
sen neredeysen orada!"


Perşembe, Nisan 09, 2015

hasret, sancıdır...


ait olamayanlara...
hep sürgünde hissedenlere...

Çarşamba, Nisan 08, 2015

mart ayı filmleri (1) ve kitapları (1)

bu ayın dökümünü yapmak hiç de zor olmadı. zira, aman allahım, ne verimsiz bir ay böyle!
yalnızca bir kitap ve bir film!

uzun zamandır her yıl için bir ajanda/takvim tutar ve her gün için notlar alırım. geçtiğimiz günlerde 2011'e ait olan geçti elime. o ne hızlı bir hayatmış! haftada 3 film, her hafta bir konser, bir oyun; onun dışında mütemadiyen gezmeler, ortamlar, mekanlar... "biz neymişiz be abi" dedim:) "hey gidi gençlik" dedim...

şimdiyse, daha çok iş, ev ve mesleki eğitimlerden müteşekkil daha sakin bir hayatım var...

bu sakin hayatımın mart ayı kitabı:

bir cinayetin psikanalizi
koridor, pegasus gibi best seller yayın evlerinin kitaplarını hiç tercih etmiyorum esasen... ve fakat, bu kitap hakkında güvendiğim kişilerden olumlu yorumlar duyunca ve bir arkadaşımın da kitaplığında görünce, kitabı ödünç olarak okuyayım dedim. konunun geçtiği bağlam çekici olmasına rağmen, hikaye uzadı da uzadı uzadı da uzadı... bir sürü isim, bir sürü mekan, bir sürü ayrıntı... not alarak okudum. bu kadar uzamasaydı, daha keyifle okunabilecek bir polisiye olabilecekken, ne yazık ki bu haliyle çok sevimli duygular bırakmadı ben de...


chef
eğlenceli, keyifle izlenen basit, yormayan bir film. kafa dağıtmak için izlenebilir. 


Pazartesi, Nisan 06, 2015

söylesene sevgilim, hangi iyiliğimin karşılığıydın?

hayatın bana cömert davranıyor olduğu hissini yaşıyorum sıklıkla...
sanki bir insanın sahip olabileceği en önemli şeylere sahibim gibi geliyor...
*sevgi dolu bir ailede doğmak
*sevgi dolu bir çocukluk
*ilgiye doyarak büyümek
(evet, arada, babamın vefatı gibi son derece acı bir kaybım ve hiç kapanmayan bir yaram var... ve fakat, ölüm Allah'tan ve hepimiz için...)
*iyi okullar, iyi eğitim
*iyi dostlar, sağlam dostluklar
*çalışabilecek güç, sağlık
*sevdiğim bir meslek
*istediğim şehirleri gezip görebilmek. gezmek görmek için heves, istek, sağlık
*maddiyata dayanan isteklerimin olmayışı
*ve her şey bir yana, son 6 yıldır, yaşadığım her şeyi anlamlı kılan hayatımdakisevgiliinsan...
anlatılamayan, aklıma düşer düşmez gözlerimi nemlendiren o güçlü bağ...
daha kıymetli ne var ki?

ister istemez soruyorum:
"söylesene sevgilim,
hangi iyiliğimin karşılığıydın?"