Perşembe, Temmuz 28, 2011

sporsuzlukla lanetlenmiş toplum

(rus muyduk da, uzamadık?)

spor yapan insana "aa, zayıfsın ki sen zaten" diye tepki veren bi toplumuz.
sporun sağlıklı yaşamın bir parçası olduğu bilinci kazanabilecek miyiz acaba bir gün?
niye en azından akşamüstleri yürüyüşe/ koşuya çıkma alışkanlığımız yok ki...

hadi erkekler, ucundan kıyısından ilgileniyorlar. ne bileyim, halısahaya gidiyorlar haftada bir...

bizlerinse, bir kadın olarak, mahallenin potalarına çıkıp 2 basketbol atma şansımız yok maalesef.. en azından 14-15 yaşından sonra... (zira, memeler olgunlaşmış, kadınsı görünüm kazanılmıştır...)

işte bu nedenle genetik kodlarımıza "selülit" yazılıp duruyor. bu nedenle boyumuz kısa:/
kışın, bildiğiniz üzre, pilates yapıyorum haftada 3 gün. yazın o da yok.
"e ille merkeze gitmen mi gerek, evinde yap" diyebilirsiniz. lakin, işte ondan bahsediyorum. zorlamadan olmuyor; çünkü, öyle bir kültür yok...

ölücem sporsuzluktan:(

taze fındık

@ itici entel gibi görünmek istemem. lakin, gerçek bu:
"semt pazarlarını seviyorum!"
@seyyar satıcılara da dayanamıyorum. mevsimine/ modasına göre ne satıyorlarsa alıyorum.
ama, bu aralar sattıkları tazefındık hiç dikkatimi çekmiyor doğrusu...