Pazartesi, Ocak 17, 2011

bir haftasonu: bir film, bir kitap, bir oyun, bir de minibilgi;)



cumartesi "kağıt" filmini izledim. sinan çetin'in filmlerini sevmesem de, uzun zamandır dönen fragman dikkatimi çekmişti. filmin anafikri; "her yasak kendi isyancısını yaratır". filmi diyaloglar açısından yüzeysel/ sığ buldum, kurgu fena değil aslında.. en çok rahatsız edense, mesaj verme kaygısı; bir de hiçdekomikolmayankomiksahneler. oyunculuklar başarılı; özellikle de öner erkan (tesadüf bu ya, 2 gün önce de bornova bornava'yı izlemiş ve kendisinin performansını çok iyi bulmuştum,; sonra da 7 kocalı hürmüz ve organize işler'de de oldukça iyi oynadığını hatırlamıştım). bence oldukça yetenekli genç bir oyuncu kendisi.

cumartesi ve pazar günü açık lise sınavlarında görevliyken de "firarperest'i" bitirdim. firarperest, elif şafak'ın yeni kitabının çıktığını görüp pek bir heyacanlanıp ardından roman değil de gazete yazılarının derlemesi olduğunu öğrenip azıcık üzüldüğüm kitaptır. elif şafak'ın yazdıklarını seven biri olduğum bilen çokyakınım hediye etmişti bana, ben de kısa kısa yazılardan oluştuğu için dolmuşta yolda orda burda okuyor idim. yazar, romanlarında dili kullanım ve kurgu açısından hayran edecek kadar başarılı olsa da, kısa düşünce yazılarında biraz sıradan yazıyor. daha önce med cezir yazıları'nda yaşamıştım bu duyguyu. bir de -yazarın 10 kitabını okumuş biri olarak- anlattıklarının oldukça tanıdık ve dolayısıyla tekrarmış gibi gelmesi de aldığım keyfi azaltıyor olabilir. bir de şu var; belki de bir okur olarak yazarın gerçek hayatıyla tanışmak hoşuma gitmiyordur; onun anılarını, düşüncelerini dinlemek yerine, onu yarattığı karakterlerin ardından tasavvur etmek hoş geliyordur.


gelelim izlediğim oyuna. daha önce de yazdığım gibi, iyi bir tiyatro izleyicisi değilimdir ve bir oyunda sıkılmamam/ keyif almam biraz zordur. lakin, pazar akşam bakırköy büyülü sahnede "aziz sen nesin" oyununu keyifle, güle güle izledim. kubilay zerener'in kurgulayıp yönettiği oyunda yetenekli 8 genç oyuncuya usta oyuncu "mustafa turan" eşlik ediyor. oyun şu şekilde özetlenebilir: "Türk mizahının büyük ustasının seçme öykülerinden oyunlaştırılan, bol taşlamalı, canlı müzikli, danslı şarkılı bir kabare! Dünden bugüne Türkiye’mize Aziz Nesin’in güldürüsü ve eleştirisiyle bakış atan bir mizah başyapıtı!"
izlemek isteyenler için; 18 ocak salı- avcılar barış manço kültür merkezi ve 30 ocak pazar-bakırköy büyülü sahne ile büyükçekmece akm'de gösterimler var.
minik bilgi de şu: şayet bir kesmeşekeri bölmek istiyorsanız, kesmeşekeri dudaklarınıza yaklaştırıp bölünmesini istediğiniz noktaya üflemeniz yeterlidir. (ne imgeler/ metoforlar çıkar aslında bu cümleden, neyse)