Pazar, Şubat 26, 2012

"bilme"ye takıntılı bu kafa, zinhar tahammülü yok boş lafa :)

insanları kategorize etmemek, herkesi olduğu gibi kabul etmek, kimseden rahatsız olmamak istiyorum. lakin, engel olamıyorum kendime...
tahammül edemediğim şeyler var hayatta...

mesela, biri bilgisizlik, kendini geliştirmeme; bir diğeri de insanların pek de bilmedikleri halde çok inandıkları temelsiz yargıları...
ne zaman biri böyle bilmeden konuşsa, sığ yorumlar yapsa, temelsiz genellemeler savursa irkiliyorum ben...

bu hafta yaşadığım birkaç örnekle mevzuyu daha anlaşılır kılmaya çalışayım:

* tutunamayanlar'dan bahsederken, kitabın adını ilk defa feysbuk'taki olric paylaşımlarıyla duyduğuna yüzde bin beş yüz emin olduğum zatın lafa karışarak
"yaa ben aldım da, modası geçsin diye bekliyorum, modayken okuyamıyorum ben, bende de bu var!"
diyerek, 40 yıllık (mecaz değil, hakikaten 40 yıl olmuş basılalı) kitaba yeni çıkıp "bestseller" olan kitap muamelesi yapması...
* yine bir filmden bahsederken, lafa karışıp ne olduğunu anlamadan
"hatırlamıyorum da, izlemişimdir herhalde!"
demesi... (insan izlediği filmleri bilmez mi?)
* elimdeki sevda sözleri'ni alıp
"aaa bu kitap çok güzel, kliplerde falan görüyorum!"
demesi bir başkasının...


yazımda da bahsettiğim gibi, kimseye not, puan vermek, kimseyi küçümsemek istemiyorum elbette.
kaldı ki, bunu yapacak mercii elbette ki değilim.
sadece istiyorum ki, en azından belli bir eğitim seviyesinde ve yaştaki insanlar bilsinler bir şeyleri...
ve dipnot: biliyorum ki, benim de cümlelerim ve bildiklerim kimilerine komik, yüzeysel, yetersiz geliyordur, gelecektir.