Cuma, Ocak 12, 2018

Candan Erçetin- Saçma

Bir Lal (1994) albümü Sertab Erener'in, bir de Elbette (1999) albümü Candan Erçetin'in...
Türkçe sözlü müziğin en iyi albümleri kanımca... Her ikisinin de içindeki tüm şarkılar sözüyle müziğiyle muazzam.
Çok dinledim her iki albümü de. Hala da döner döner dinlerim, farklı şarkılarını en çok severim farklı dönemlerde...

Bu aralar Saçma'yı dinliyorum... Muhteşem değil mi gerçekten de?!


Cumartesi, Ocak 06, 2018

2017 aralık ayı filmler (5) ve kitaplar (3) , 4 bölüm de dizi (fi-çi ve 7yüz) ve 1 de oyun

Yılın son ayı fena geçmemiş okuma izleme açısından.
Önce filmlere bakacak olursak, 3ü Türk 5 film izlemişim.

Öteki Taraf
Annem ve ablam ziyaretime geldiğinde sinemada izledik 3'ümüz. Klasik bir üç kişilik aşk filmi değil, baya baya gerilim. Bir ispanyol filmi yeniden yapımı. Gerçekten güzel bir senaryo, düşmeyen tempo, başarılı oyunculuklar. Ben çok keyif alarak izledim. Orijinali Gizli Oda'yı da izlemek istiyorum en yakın zamanda.


Aile Arasında
Gülse Birsel, bu ülkenin -kendi türünde- en yetenekli senaryo yazarı bence. Absürd durumları birbirine muhteşem bağlayan bir mizahçı. Film vizyona girer girmez izlemeye gittim, çok güzeldi. Engin Günaydın ve Demet Evgar'ın oyunculuklarına zaten hayranım da; tüm diğer oyuncular da tam yerine oturmuştu. Türk sineması adına sevindiren çok başarılı bir yapım olmuş.


Kor
Evde izledim Kor'u. Alışıldık Demirkubuz tadında bir filmdi. Sıkışmışlık hissi seyirciye iyi verilmişti.
Lakin, sanıyorum ben eskisi gibi sevmiyorum artık bu karanık tarzı...


Kör Nokta
Pek çok yerde övüldüğüne şahit olmuştum bu filmin. Bir akşam evde büyük beklentilerle izledim. Ancak, gerçek bir hikaye (Michael Oher'in hayatı) olması dışında sıradan bir filmdi bana kalırsa... 
Hep diyorum ya, klasik Amerikan filmlerinde insanı içine çekemeyen bir şey var. Samimiyet yetersiz gibi, hisler bana bir türlü tam geçemiyor en dramatik anlarda bile... 


Donnie Darko
Yıllardır izlememiş olmanın eksikliğini yaşadığım bir filmdi. Nihayet izledim. Oldukça orijinal ve gizemli. Ancak hakkını verememiş olduğumu düşünüyorum. Tekrar tekrar izleyip anlamaya çalışmalı bu filmi...



Gelelim dizilere:

Fi Çi 
4, 5 ve 6. bölümlerini izledim. Özellikle 5 ve 6 gerçekten başarılıydı. İkinci sezonu daha çok sevdim ben sanırım;)

7 Yüz 
Dizinin ilk 5 bölümünü izlemiş ve ilk bölümden çok etkilenmiş olmakla beraber diğer bölümleri vasat bulduğumdan izlemeyi bırakmıştım. Hepi topu 7 bölümlük bir dizi olduğundan son iki bölümü de izleyip bitirerek kapatmak istedim bu yılı. Lakin sadece 6yı izleyebildim."Karşılaşmalar" isimli bölüm yine son derece vasat, birkaç Oruç Aruoba dizesiyle nitelik katılmaya çalışılmış gibi... Beğenemedim ben...



Bir de oyun izledim bu ay:

İnternette Tanışan Son Çift
Yine annem ve ablam bizdeyken, evimize yakın olan Torium Sahne'de üçümüz izledik. Beklediğim gibi bir güldürüydü. Bu tarzlara tam bir tiyatro demek, gerçek tiyatroya haksızlık gibi geliyor bazen. Keyifli bir saat geçirmenizi sağlayan eğlenceli bir oyundu.


Gelelim kitaplara:

Mucize ve Ben
Şubat ayında okuduğum Mucize kitabından nasıl etkilendiğimi, tüm çocuklara okutmak istediğimi herkes biliyor sanıyorum:)
Okuldaki çocuklardan, geçen sene önerimle Mucize'i okuyanlar, Kitap fuarına gittiklerinde "Mucize ve Ben"i görüp hemen almışlar. Ben de onlar sayesinde haberdar oldum. Hemen okudum tabi. 
Bir devam kitabı değil aslında. Mucize'deki çocuk Auggie'nin çevresindeki 3 çocuğun hikayesi bu sefer. Mucize'nin kamera arkası gibi, Auggie'nin yanında, yakınındakiler ne yaşamış onu dinliyoruz bu kitapta.
Ve yine içimizi sıcacık yapan, çok güzel bir anlatıydı. Mucize'den sonra bu kitabı da okumasını isterim -çocuk, yetişkin- herkesin!


Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişkin Çocukları
Mesleki okumalarım kapsamında okudum. Çok iyiydi. Saptamalar, açıklamalar, çözüm yolları gerçekten ufuk açıcıydı.
Sadece ruh sağlığı çalışanları değil; kendini, ailesini, geçmişini, çocukluğunu irdelemeyi seven herkesin severek okuyup katkı alabileceği çok güzel bir kitap. Öneririm!


Öğretmenim Mori'yle Salı Buluşmaları
Bu kitap okul rehberlik servisi kütüphanemizde, bir yıldır ara ara okuyarak yarıladığım bir kitaptı. Eve getirip bitirmeye karar verdim. Oldukça akıcı ve keyifle okunan bir kitap.
Yaşlı profesörün hasta yatağında, eski bir öğrencisiyle yaptığı (bu öğrenci, yazarın kendisi) içtenlik ve bilgelik dolu salı sohbetlerini anlatıyor. Sohbetlerin konusu; Yaşam, Aile, Evlilik, Toplum, Merhamet, Ölüm, Korku, Açgözlülük, Yaşlanma ve Anlamlı Bir Yaşam Felsefesi. 
Yaşam ve anlamına dair altı çizilecek, düstur edinilecek pek çok düşünce var. Severek okudum ben, tavsiye ederim.