Pazar, Temmuz 24, 2016

çocukluğum, türküler, tolga çandar...

2 ya da 3. sınıftayım. 4. sınıftan önce olduğu muhakkak. zira, 4. sınıftayken oturma odamız çocuk odası oldu (ondan önce odamız yoktu). 
ve bu anı oturma odasında geçiyor...

annem diyor ki bana "Ezgi, ablanın Halil diye bir arkadaşı var mı, sınıfında mesela?"
"bildiğim kadarıyla yok" diyorum "ama benim var, bizim sınıfta var bir Halil"
"hımm, nasıl biri bu Halil?" diyor annem "samimi misiniz, yakışıklı mı?" vs tarzı sorularla devam ediyor.
"yok" diyorum "tembelin teki". (ilkokulda sevilir/popüler olmak ve çalışkan olmak arasındaki bağlantıyı bilirsiniz:))

sonra anlaşılıyor ki, annem, odada bir çekmecede, benim "HALİLİM" diye başlık atıp bıraktığım bir defteri bulmuş ve o sıralar ablam ergen olduğu için onun hoşlandığı çocuğa yazmaya başladığı bir mektup sanmış:D

tabi, kadın nereden bilsin, benim "çökertme" türküsünün adını "halilim" sandığımı ve sözlerini yazıp ezberlemek istediğimi:)

yaaa, tabi, gençler, bizim zamanımızda google, youtube neyin yok idi. hatta bizim küçük ilçemizde -bırakın güzel müzik kanallarını- kral tv bile yoktu. bir şarkıyı, türküyü çok seviyorsanız onu istediğiniz zaman dinlemek, defalarca üst üste dinlemek kolay değildi. sözlerine ulaşmak da öyle...

peki ben -muhtemelen- 9 yaşındayken bu türküyü niye/ nereden bilip de çok seviyordum? diye soracak olursanız da, babamın iki dubleden sonra keyfine iyice keyif gelince pek severek ve pek de güzel seslendirdiği şarkı, türkülerden biriydi...
anısına dinleyelim o halde...


Cuma, Temmuz 22, 2016

beni siz delirttiniz

ayıptır söylemesi, ilk defa henüz az önce dinledim!
ama bu hemencik çok sevivermeme engel değil elbette;)
eyvallah ayça şen başkan! eyvallah radyo karavan!




"Beni siz delirttiniz evet, evet,evet, siz, siz 
Kırmızı ışıkta geçen şoförler ve boşverli türküler 
Sahil yolundaki kazalar, denize düşen şu uçak 
Beyaz camda hayvanlar ve reklamlar, 
Yeşilçam'da baldır bacak 

Beni siz delirttiniz evet, evet, evet siz delirttiniz beni 
Uçaklar, rüşvetler ve mobilyalar ve ahlak üstüne nutuklar 
Günden güne ufalan ekmekler pasta yesin efendiler ama 
Gaz tenekesi ile su kuyrukları ve bir başbuğun buyrukları 

Beni siz delirttiniz evet, evet, evet 
Siz delirttiniz beni hiç kuşkum yok bundan eminim 
Darılmaca yok ben bir deliyim ama beni siz delirttiniz 
Gelin katılın sizde bize, bizde herkese yer var 
Dostlarım hep Napolyon hepsi Sezar 
Bol miktarda Hitler de çıkar"

Cuma, Temmuz 15, 2016

bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir...


"yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler

ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!"


Perşembe, Temmuz 14, 2016

2016 haziran ayı filmler (2)

nisan ve mayıs ayını hiç film izlemeden geçirsem de, haziran biraz daha verimli bir ay oldu diyebilirim.
okulların son haftası olunca sınıflarla film izleme etkinlikleri yapma fırsatım oldu.
çocuklarla izlediğim iki film:

maleficent


the little prince


her ikisi de şahane olmasa da keyifle izlenen filmler. 
bir de ben galiba baya baya seviyorum çocuklarla film izlemeyi.
meslek icabı başladım; ama, alışkanlık oldu galiba:)

Salı, Temmuz 12, 2016

2016 haziran ayı kitaplar (4)

nisan ayında "rehberlik servisimizi kitaplandıryoruz" diye bir proje başlattık okulda. kitap bağışları aldık ve bir sürü kitabımız oldu. öğrenciler ve veliler ödünç kitap alabiliyor ya da sınıflarda okuma saatleri yapabiliyoruz böylelikle. 
bu sayede, ben de, nisan- mayıs- haziran boyunca pek çok kitap araştırdım liste oluşturmak için, elime geçtikçe de karıştırdım her birini. kitaplarla pek hemhal olarak geçti bu üç ay, e değmeyin mutluluğuma:) 
haziran boyunca okuyup bitirdiklerimse:

sevdalı bulut masalı
nazım hikmet'in çocuklar için yazdığı iyilik-kötülük temalı masal kitabı. belki de aslında tüm insanlığadır...
bu arada masal oyunlaştırılmış. benim haberim yoktu. belki izleme fırsatımız da olur, ne dersiniz?


aritmetik iyi kuşlar pekiyi
cemal süreya'nın çocuklar için yazdığı 12 yazının derlendiği tadından yenmez bir kitap.





canım aliye ruhum filiz
her kitap nasıl da zamanını bekliyor... iki yıl önce edinilmiş kitabı aniden alıp sular seller gibi bir günde okudum. dönemin aşkı ve zorluklarına tanıklık ettim... içim sızım sızım.



yavaş ebeveynlik
klinik psikolog pınar mermer'in en çok da kendi annelik deneyiminden yola çıkarak kaleme aldığı kısa yazılardan oluşan kitap, pek çok önemli noktaya temas eden ve günümüz anne babalarını rahatlatabilecek cinsten.