Cuma, Eylül 23, 2011

toplu taşımada eğlenmece


@ metrobüste "boğaziçi" durağında inen adam; sen nereye gidiyorsun? :)
@ metrobüste ayakta duranlar, zincirlikuyu'daki aktarmada, oturanlara göre 1-0 önde başlıyor bence. (imza: metrobüste hiç oturacak yer bulamamış kız :))
@ toplu taşımada akbil'i yetmeyen insan; sen ne şanssızsın! bir umut, senin için de basmalarını rica edersin, kimseden tık çıkmaz, kalakalırsın şoförün dibinde. sanırsın ki, 100'ü de son akbil basışıyla binmiş o araca :)

bir zamanlar anadolu'da- n.b.ceylan

izleyeceğim an'ı sabırsızlıkla bekliyorum.
zira, uzun zamandır "iyi" bir film izlemedim.


faşizan zihniyet her yerde

ne zaman bunca acımasız ve bencil oluyor insanlar.
ne zaman bir kalemde silip atmaya başlıyorlar "kendinden olmayan"ı...

ilgili bakan, öğretmenlerin yaz aylarındaki çalışma saatleri ile ilgili açıklamayı yapalı beri (1 haftadır) basını izliyorum da (sadece sözlükteki entry'lere bakmanız yeterli), ne çok kini varmış herkesin öğretmenlere...
öğretmenlerin kendilerine verilmiş hakkın alınıyor olmasına verdikleri doğal tepki kadar, onların bu tepkisine tepki verdi insanlar... adeta sevindi. alay etti resmen... bir başka meslek mensubunun iş saatlerinin artması/ azalması, kendi iş yüküne etki edecekmiş gibi.. anlamsızca...
(burda tartışmak istediğim; eğitim/ öğretmen kalitesi vs. değildir. eğitim sektörünün ortasında bir psikolojik danışman olarak, hepsinin ziyadesiyle farkında olduğumu düşünüyorum. fakat, bu çok çok başka, ve sanıyorum ki çözümsüz bir mevzudur...)
benim anlatmak istediğim, öğretmene ve hatta -genel anlamda bakacak olursak- memura, yöneltilen "sus otur, yeterince hakkın var, daha ne istiyorsun" tavrının, hiçbirimizi daha iyiye taşıyamayacağıdır.
yani, insani çalışma koşulları herkes için gereklidir. ve herkes bunun mücadelesini vermelidir. "madem ben kötü şartlarda çalışıyorum, o halde herkes it gibi çalışsın" zihniyeti hiç kimseye daha iyi şartları getirmez. başkalarının alınan haklarına sevinmek yerine, kendi haklarımız için mücadele etmek, sanırım daha yerinde bir davranış olacaktır...

not: yazıda "faşizan" kelimesi "kendinden olmayana tahammülü olmayan" anlamında kullanılmıştır.