"hafta sonları erken uyanma" alışkanlığı
olan bir insanım ben. geçtiğimiz cumartesi de pek sevgili arkadaşımın evinde
kaldım ve herkes uyurken gözlerimi açtım. diğer odalarda da uyuyan birileri
olduğundan kendi bulunduğum odadan dışarı pek çıkmamaya özen gösterdim. neyse ki çok şanslıydım,
çünkü benim kaldığım oda arkadaşımın kütüphanesinin bulunduğu odaydı!
saatlerce inceledim, pek çok
kitabı elime baktım ilk sayfalarını, arka sayfalarını okudum. dikkatimi çeken
kitaplardan biri de “büyü dükkanı” idi. klinik psikolog ve psikodramatist olan
yeşim türköz’ün 1998’de basılan ilk kitabı.. kitabı elime aldım ve okumaya
başladım. anlatım tarzından çok etkilendim ve kitabı orada yarıladım. az önce
de diğer yarısını okuyup bitirdim.
oldukça hoş bir anlatıma
sahip güzel bir kitap. ben en çok “büyü dükkanı” isimli ilk öyküyü beğendim. sonrakiler,
sanırım mantığı kavradığımdan, o kadar dikkatimi çekmedi; hatta biraz “kıssadan
hisseye” tadında geldiJ
yine de, altı çizilesi pek
çok cümle var ve insanın aslında bilse de zaman zaman hatırlamaya ihtiyaç
duyduğu noktalara değinmesiyle değerli bir kitap bence.
kişisel gelişim/ psikoloji
tarzında kitapları sevenler için keyifle okuyacakları 8 öykülük 100 sayfalık
bir kitap olduğunu düşünerek –naçizane- öneriyorum.