bir haftayı daha kapatırken temmuzu da kapatıyoruz bir yandan..
çocukken, öğrenciyken hep beklediğimiz 2 koca ay geçmiş gitmiş. yaz bitmek üzere..
ne zaman, ne ara...
büyüdükçe daha hızlı dönüyor sanki dünya. koşturmacamız bitmiyor. arkadaş görüşmelerimiz bile doyasıya değil artık, alelacele..
zaman çok çabuk geçiyor.
yaşlanıyoruz da bir yandan..
yaş almakla ilgili bir kaygım yok da, yaşam enerjimin ve motivasyonumun azalmasından korkuyorum biraz.
neyse ki, benden 8-10 yaş büyük arkadaşlarımı ve meslektaşlarımı görüyorum. genç yetişkin değil orta yaş'a yakınlar artık, kırk'a hani..
öyle güzel yaşıyorlar ki, umut doluyorum.
daha önce de yazdığım gibi,
her yaşın ayrı güzelliği var sanırım:
o halde müziğimiz de ajda'dan gelsin;)
bu sarkıya bayılıyorum.. bir de ayten alpman yorumu var ki ayrı güzeldir..
YanıtlaSilözetle demem o ki tadını cıkart her şeyin... kac yasındasın ya da yarın gunlerden ne diye dusunmeden
sevgili Adsız,
Silevet her ikisi de oldukça iyi söylüyor.
elimden geldiğince tadını çıkarıyorum sanırım. o halde nilüfer'den geldin şimdi de:
"yıllar geçermiş geçsin/ ruhumuz genç ya" :)
klip ve ajda'nın saçlar 10 numara:)
YanıtlaSilbence öğrenci kalmalı insan, ben sevemedim yaş almayı, dünya daha bi hızlı dönüyor insan yaşlandıkça, ya sorumlulukların artmasından ya da bizim ağırlaşmamızdan... dediğin doğru dostlarla bile telaş içinde görüşür oluyor insan...kötü...
sevgili zeze,
Sil:>
yaş almadan yaşamak mümkün değilse, anlamlı kılmalı yılları, yaşları!;)