
kitap okurken, film izlerken ya da bu gibi yararlı olduğuna inandığım bir eylemi yaparken; "yapıyor"
olmak kadar -belki daha bile fazla-
"bunu da yapmış olacağım"ı
önemsemek niye ki ama ya?
hobilerde bile "görev" bilinci nedir ki?
Böyle yaşıyor o/ Ne kimseye gösteriş olsun diye ne birisini etkilesin diye/ Nasıl da içtenlikle seviyor yaşamı ve güzellikleri...

okuyucuya not: izmir'den istanbul'a her dönüşümde şöyle bir afallasam da, alaçatı'dan sonra gördüğüm ilk yerin şirinevler olması, bünyemde ciddi bir şok etkisi yaratmış olabilir, kanımca.