Pazar, Mayıs 29, 2011

nezaket istiyorum!


toplum olarak kabalaşmamız, kimsenin birbirini düşünmediği bir dönemde oluşumuz değil burada bahsedeceğim...
ben, beni kıran yakınımdaki insanlardan bahsetmek istiyorum. sıklıkla iletişimde bulunduğum hayatımda "olan" insanların düşüncesizliklerinden...
halet-i ruhiyemi daha anlaşılır kılmak için, örnekle taçlandırayım anlattıklarımı.
farz-ı misal, bir bayana "kilo mu aldın?" diye sormak, birinin dış görünüşünü malzeme yaparak çevredekileri güldürmeye çalışmak (dış görünüşle ilgili aydanatlayankedi'nin başarılı bir yazısı var yakınlarda), kırılacağını tahmin ede ede densizce/ ayarsızca ithamlarda bulunmak (örnek: "ezgi de hemen pes eder.")...
gereksiz davranışlar bunlar... insanı inciten... karşı taraftan soğutan...
herkes bi haddini bilebilir mi lütfen!!!
not: evet, kızgınım.

bağlaç olan "de"yi bitişik yazandan feriştahı olsa soğumak!

ilkokul öğretmenimin bu konu üzerinde ziyadesiyle durmasından mıdır nedir; pek çok yazım yanlışı ile beraber, özellikle bağlaç olan "de"nin yazımı konusunda adeta takıntılıyım!
hele bir de bu hataları yapan türkçe öğretmenleri/ sınıf öğretmenleri ve gazeteci yazarlar var ... bunları gördükçe ayrı bir üzülüyorum.

polyanna kuaför olursa:


"saçlarınız az değil aslında; ince telli."
der.