Perşembe, Mart 28, 2013

hollanda'ya hoş geldiniz!

Emily Perl Kingsley,  farklı gelişen /engelli bir çocuğa sahip olmakla ilgili hislerini bu şekilde ifade etmektedir:

"bir bebek sahibi olacağınızı anladığınızda yaşadığınız duygu, italya’ya güzel bir seyahat planı yapmaya benzer. italya hakkında bir sürü kitap, broşür alırsınız. harika planlar yapmaya başlarsınız: collessium, mikalanjelo’nun davut’u, venedik’te gondollar… italyanca birkaç sözcük bile öğrenirsiniz. her şey çok heyecan vericidir.
aylar süren beklemenin ardından o gün gelir, çatar. bavullarınızı toplar, yola çıkarsınız. birkaç saat süren yolculuktan sonra, uçağınız havaalanına iner. 



hostes mikrofonu eline alır ve “hollanda’ya hoş geldiniz!” der.
 “hollanda mı?” dersiniz.  “ne hollanda’sı? ben italya’ya bilet almıştım. benim İtalya’ya gitmem gerek. tüm yaşamım boyunca oraya gitmenin düşünü kurdum ben.”
fakat uçuş rotasında bir değişiklik olmuş, hollanda’ya inmişsinizdir. dahası orada kalmanız gerekir.
önemli olansa; sizi korkunç, iğrenç, açlığın ve hastalıkların pençesindeki pis bir yere bırakmamış olmalarıdır aslında. sadece farklı bir yerdesinizdir. alışverişe çıkıp yeni broşürler- kitaplar almanız, yeni birkaç sözcük öğrenmeniz gerekmektedir sonuçta…
ve belki, daha önce hakkında hiçbir şey bilmediğiniz insanlar tanımak zorunda kalacaksınızdır.
gittiğimiz yerse, sadece farklı bir yerdir. oradaki yaşam belki italya’dakinden daha yavaştır. italya kadar etkileyici de değildir. fakat, bir süre orada öylece kaldıktan sonra; nefesinizi tutar ve etrafınıza bakarsınız…
yel değirmenlerini fark edersiniz… etrafınızı saran, oraya ait ne kadar güzellik varsa her şeyi fark edersiniz… ve laleleri…
fakat tanıdığınız herkes italya’ya gidip gelmektedir. sürekli orada geçirdikleri güzel anılarını anlatmaktadırlar.
ve yaşamınız boyunca “evet benim de gitmem gereken yer orasıydı. ben de aynı planı yapmıştım.” dersiniz. 

sırf bu nedenle duyduğunuz acı asla, asla dinmez. çünkü yitirdiğiniz düş, çok önemli bir düştür. ancak; tüm yaşamınızı italya’ya gidemediğiniz için üzülerek geçirirseniz, hollanda’nın güzelliklerinden hiçbirinin tadını çıkaramazsınız..."