Pazar, Haziran 13, 2010

insanları tanıdıkça, onları başta oturttuğumuz tahttan indirmek zorunda kalmasak keşke


ben çok üzülüyorum buna.

pek çok defa elimden birşeylerin kayıp gidişini şaşkınlıkla izledim.

anlam veremiyorum, takip edemiyorum. nasıl yakınlaşıp uzaklaşıyoruz?

neden?

nerde başlıyor nerde bitiyor?

genellemeler beni çileden çıkarabilir- hele de hiçbir dayanağı yoksa

eğitimini aldığım bir konu olmasına karşın, yanlış (yanlış anlaşılma ihtimali olan) birşey söylememek adına; insan davranışlarını yorumlamada, değerlendirmede oldukça temkinli davranırken; insanların fütursuzca (ordan burdan duyduklarıyla/ okuduklarıyla ve kesin ifadelerle) açıklamalar ve genellemeler yapmasını oldukça garip buluyorum.
benzer şekilde; babası hala hayatta olanların babasını kaybetmişlerle ilgili atıp tutmalarının da bir o kadar temelsiz olduğunu düşünüyorum. anneye düşkünlüğü, kızların büyük erkeklerle ilgilenmelerini, ilişkide çok ilgi beklemelerini vs. hemen baba kaybına bağlama eğilimini de yüzeysel buluyorum.