Cumartesi, Şubat 08, 2020

Biraz terapiden ama en çok Cem'den...

Terapiden hafiflemiş ve mutlu hissederek çıkmış, eve gelmiş, yılın ilk karını izlemenin keyfini çıkarıyordum. "Cem Adrian- Kar"ı dinlemek istedim. Açtım, dinledim. 
Aslında çok hoştu her şey... 
Üstüne eskilerden çok sevdiğim "Aşk Bu Gece Şehri Terk Etti"yi dinledim. 2007'ye ışınlandım birden... O Ezgi'yi buldum oracıkta... Acıdım ona... 
Sonra "Bana Ne Yaptın" geldi... Akmaya teşne gözyaşlarım varsa, bir dozu yeterli olmuştur her zaman. Tam zamanıydı.
Psikoterapi sürecinde her şey iyiye gidecek sanırız çoğumuz; eninde sonunda iyiye gider sahiden de. 
Ama süreç boyunca çok yara açılır yine yeniden. Unuttuğunu, hiç yaşamadığını sandıkların bile... Ballı börek değil, acılı ve zorludur o nedenle terapinden geçmek... 
Ama sular bulanmadan durulmaz ve altında kalırız üstümüzü örttüğümüz her şeyin. Bu nedenle geçmişi, yaşadıklarımızı ilmek ilmek geri açıp daha sağlıklı örmek büyütür bizi.


"Kestim! Akıttım! Damarlarımdaki kanımda akan o kirli siyah yalanları!

(Acımıyor bileklerim)

Olmadı!
(Acımıyor hiç)
Sildim! Çıkardım! Yüzümden kazıdım yüzüme çizdiğin o siyah derin yazıları!
(Acımıyor ellerim avuçlarım)
Olmadı!
(Acıtmıyor hiçbirşey)
Kustum! Tükürdüm içimde senden kalan o keskin o acıtan hatıraları!
(Acımıyor tenim, ve acımıyor)
Olmadı!
(Dokunduğun yerler)

Söktün! Defalarca diktim o küçük ellerinle açtığın ve sızlayan bütün yaralarımı!

(Acımıyor artık kalbim)

Olmadı!

(Kalbim)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki ellerimin izlerini.)
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
(Sadece sessizce durdum ve öylece izledim bir meleğin ellerindeki kaderimin sökülüşünü.)
Bana ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın… Ne yaptın çocuk!
(Sadece sessizce durup öylece izlemek istedim bir meleğin ellerindeki kalbimi.)
Niye yaptın… Niye yaptın… Niye yaptın ahh çocuk!
(Sadece öylece durup sessizce izlemeyi istedim, sadece bir meleği sevmeyi.)
Göremiyorum, duyamıyorum artık dokunamıyorum çocuk!
(Hep bir şey eksik gibi ve hep bir şey yarım ve hep bir şey yok artık sanki.)
Anlatamıyorum anlatamıyorum artık ağlayamıyorum çocuk!"