Çarşamba, Kasım 02, 2011

şems!.. unutma!..


geçen yıl cevahir sahnesi'ne geldiğinde görme fırsatım olmamıştı. bu yıl yunus emre kültür merkezi'ne de gelince, koşa koşa gittim.
özen yula'nın yazıp yönettiği oyun 1,5 saat sürüyor ve tek perde.
oyuncular:
yetkin dikinciler: misafir
teoman kumabaracıbaşı: veled
sinan tuzcu: alaaddin
sema keçik: kerra hatun
beste bereket: kimya
jehan barbur, utku demirkaya, orçun okurgan, melis baykal, ece gözmen.
oyuncular elbette çok görkemli, etkileyici.

oyunun akışı ise şöyle; tüm oyuncular sahnede dizlerinin üzerinde oturuyor ve sırayla bir ya da iki oyuncu kalkarak hikayeyi anlatıyor. oyuncuların cümleleri sonlanırken müzikli bir hale dönüşüyor. sahnenin arka tarafında tül bir perde ardında danseden (lirik dans elbet) 2 erkek oyuncu var. ve bu perdeye ebru sanatı canlı olarak yansıtılıyor.
akışın biraz ağır olduğunu, ciddi bir konsantrasyon ve zihinsel çaba gerektirdiğini söyleyebilirim.
ama tabi ki, büyük oyuncuları sevdiğim bu hikayede izlemek oldukça keyifliydi.

başka türlü birşey benim istediğim... (2)

"tatminsizim" etiketli bilmemkaçıncı yazımı yazıyorum..
"eeeeh, amma sıktın. bu kadar tatminsizsen harekete geç!" dediğinizi duyar gibiyim...
inanın, ben de ölesiye sıkıldım bu hislerimden.

metrobüste 2 liseliyi duyuyorum. biri diğerine "kaptan olmaktan vazgeçtim brooker olucam" diyor. diğeri de "ooo, süper para kırarsın" diyor. geleceklerini kurma hakları hala kendilerinde olduğu için ya da geleceklerini kurma haklarının kendilerinde olduğunu sanabildikleri için kıskanıyorum onları...
çünkü ben kendimi "seçimini yapmış, yolunu seçmiş ama bu düzeninden memnun olmayan dertlimoderninsan" olarak görüyorum.
kuruma gelen ufaklık, kolyemi beğenip "bana versene" diyor. ben de "sen daha küçüksün, genç kız olunca sen de takarsın" diyorum. der demez "genç kız mı? sen mi yani? 10 yıl öncede kaldı gençkızlık" diye yüzleşiyorum..
iyice büyümüş ve geç kalmış olduğumu duyumsuyorum, bunun üzerine..

bir şeyleri değiştirecek gücü kendimde bulamıyorum.
daha iyi bir yerde olmam gerektiğini hissediyorum...
orası neresi bilmiyorum.