Salı, Aralık 25, 2012

biraz ablama, biraz çocukluğuma, ilk gençliğime...

evin ikinci (ya da daha kalabalık ailelerde küçük) çocuğu olmak belki çoğu insan için güzeldir; ama, benim için hayatımı çok büyük ölçüde etkileyen bir hoş tesadüf..
çok değerli bir ablam var çünkü benim.. 
annemden ve babamdan çok öte, çok başka.. 

hayatımı ilmek ilmek örerken ben, her anımda, her kararımda etkili olan bir insan o.. 
şu anki duyarlı, olgun karakterimin (:)) oluşmasında en büyük payın sahibi o.. 
çünkü ben çevreyi korumaktan, kağıtları ve aslında her şeyi tutumlu kullanmayı ondan öğrendim mesela.
iyi filmleri, iyi müzikleri, iyi kitapları, şiirleri, şairleri sonra...
onun sayesinde pek çok şeyle akranlarımdan önce tanıştım..
ilk gençlik bunalımlarımı onunla paylaştım, küçücük yaşta varoluşsal tartışmalar yaptım onunla...
ülkemde neler olduğunu anlamadığım zamanlarda ona sordum..
aa evet, en önemlisi de kitap okumayı sevmeyi öğrendim ondan.... 

sonra, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, resim yapmayı, kompozisyon yazmayı, yemek yapmayı, takı yapmayı, giyinmeyi, hediye almayı ve daha nice yaşamsal beceriyi ondan öğrendim...

kendimi bu açıdan çok şanslı sayıyor ve herkese kendiminki gibi bir abla diliyorum;)

herkes gibi yaşasana sen/ işine gücüne baksana..

kemal iskender- 2

daha önce de yazmıştım. uzun yaz arasından sonra, bugün yeniden gittim de söyleşisineyine hayranlıkla dinledim..
konu gerçekten mühim değil, kemal iskender'den öğrenecek çok şey var!


sanırım, kısaca şöyle diyebiliriz onun için:
adam yıllarca biriktirmiş biriktirmiş, şimdi de aktarıyor insanlara.. her cümlesinin içi dopdolu.. tarih, sanat, müzikle, kültürle..