Pazar, Mart 18, 2012

www.aşkbu-mu.com

sevgili Lulu sayesinde ne zamandır tiyatroya gitmediğimi fark ettim,
ve hemen harekete geçtim.

cuma akşamı, çok sevdiğim yunus emre kültür merkezi'nde, çinli yazar nick rongjun yu'nun şubat ayında türkiye prömiyerini yapan www.aşkbu-mu.com oyununu izledim.

iletişim çağında iletişim kuramayan genç bir çiftin sanal ve gerçek dünyalarını bize aktaran oyun yaklaşık 2 saat sürüyor. oyun boyunca, arka fonda hoş müzikler ve perdeye yansıyan hoş görüntüler eşlik ediyor oyuna. oyunculuklar başarılı (Doğacan TAŞPINAR, Füruzan AYDIN, Esra Pamukçu BOZKURT, Bulut AKKALE).
lakin, hikayenin biraz klişe olması ve sonunun tahmin edilebilir olması oyunun çok keyifli bir oyun olmasını engelliyor.

velhasıl, yunus emre'de izlediğim her oyundan doymuş olarak çıkmış olan biri olduğumdan, bu oyunun benim beklentilerimi pek karşıladığını söyleyemeyeceğim.

izlemediğim 2 oyun kaldı orada. biri külhanbeyli müzikali, diğeri ise yine yeni bir oyun olan hangisi babası. umarım aradığım keyfi onlarda bulurum ;)

"üşümeyenkadın"ın hastasıyım!

daha önce de yazmıştım:





yahu, ben kat kat giyinip sarılıp sarmalanıp öyle atıyorum kendimi sokaklara.
sonra sokakta bir bakıyorum, hatunlar deri ceketle, bir de ceketlerin önleri açık, içlerine giydikleri de penye badi!
hayret ediyorum.





(işte ben şu çizgili kazaklıyım sanırım:))





geçen cumartesi, "eeee, yeter, ben de şık olucam, sıkıldım kıştan, kabandan" dedim. giydim deri ceketimi, içime de ince kazak çektim. buluştum çok yakın arkadaşımla.
beyazıt'tan istiklal'e uzanan tarihi istanbul turu yaptık.
gecesine hastalandım. 3 gün işe gidemedim, yattım 5 gün yemin ederim.

velhasıl, anladım ki, bahar istediğimiz zaman gelmiyor, doğayla mücadele kazanılmıyor :)


lakin, bazı kızlar niye hiç üşümüyor, ona hala aklım ermiyor.