Pazar, Haziran 03, 2018

2018 Mayıs Ayı Kitaplar (2) ve Filmler (2) ve 5 Bölüm de Dizi

Mayıs ayı, Hıdrellez, ablamın doğum günü, anneler gününü içeren, iş yerinde tatile yaklaşıldığını müjdeleyen, raporlamalara geçilen, yaz tatili planları yapılan güzel ay. Bu sene Hıdrellez'de İzmir'deydim yine. Bu sefer, hayırlı bir işi için; eşimin kardeşinin nişanına katıldık. O telaş içine pek çok ritüeli yerine getirecek fırsat bulamasam da, elimden geldiğince dua ve dilekte bulundum inanarak.
Ayın ortasında ramazanın başlamasıyla günlük düzenimiz değişti ve okumalara, izlemelere pek zaman ayıramadığım bir ay oldu (her ay bir bahanem var, nasılım ama:)) Sonuç olarak 2 kitap 2 film ile bitirdim bu ayı.

Mucize Sensin
İnstagramdan tanıyıp sevdiğim Gülay Şahin'in kitabını çıktığı günden bu yana merak ediyordum. Ablam geçen ay yaptığımız Bursa gezimizde hediye etti bana bu kitabı. Meğer kendine alırken benim için de bir tane atmış sepete, ilk görüşmemize de getirmiş.
Çok değil 5 yıl önce, güler geçerdim, bilimsel değil diye değersizleştirirdim nefes vs türü çalışmaları. Ama sonra değiştim. Bilmediğini ne kolay reddediyor insan, ne fena şey önyargı. Okudukça, öğrendikçe kapılarımı farklı bilgilere açtım. Yoganın hayatıma girmesi ile nefesin önemini idrak ettim.
Kitap, pek çok uygulama içeriyor, oldukça basit bir dille yazılmış ve kolay okunuyor.
Bendeki ilk baskıda yazım yanlışları mevcuttu (Bu benim oldukça takıldığım bir noktadır. Yazar ile iletişime geçtik, ikinci baskıda düzeleceği bilgisini paylaştı:))
Kitap el altında bulunup, sıklıkla açıp uygulamalardan faydalanılabilir nitelikte; ilgililerine tavsiye ederim. 
*Ve, ay sonunda, Gülay Şahin ile tanıştım aile diziminde;) Ama bu bir başka yazının konusu, aile dizimini anlatacağım uzun uzun.


Konstanniye Oteli
Bu ayın ikinci kitabı dilini pek sevdiğim Zülfü Livaneli'nin 2015 basımı Konstanniye Oteli.

Kitap başlarda (ilk 150 sayfa kadar) içine almasa da, sabredip devam ettiğim bir kitap oldu. Ve sonrasında sardı, akıp gitti. İstanbul’da, tarihi yarımadada bir otelde bir davet gecesine katılanların hikayesi. Masa masa gezerek pek çok farklı hayatı anlatıyor kısa kısa, temelde ise Zehra ve Emre’nin hikayesi denebilir.

Çok şey öğrendim ben okurken. Bir Serenad bir Huzursuzluk değil elbette ama, sabırlı okurlara tavsiye edilir diyelim 😉 


The Handmaid's Tale
Geçen yazıma damgasını vuran dizinin ikinci sezonu başladı ve ilk 5 bölümünü izledim. İlk sezon kadar heyecanlandırmasa da, çok kaliteli bir yapım olduğu inkar edilemez bir gerçek!


Fareler ve İnsanlar
Ah insan nasıl geç kalıyor bazı güzelliklere! Mart ayında kitabını okuduğumda da aynı hisse kapılmıştım, bu ay filmini izlerken de bunu düşündüm. Kim bilir neleri neleri kaçırıyoruz böyle. Neyse, "yakaladıklarımıza sağlık" diyelim;) 
Film uyarlamaları biraz eksiktir hep ya, işte bu hiç öyle değil. Baya baya kitapla aynı tadı aldım. Çok çok iyiydi. Yönetmen koltuğundaki ve baş roldeki Gary Sinise de yine baş roldeki John Malkovich de çok başarılıydı. Benim gibi bu yaşına kadar hala izlememiş olanlardansanız, mutlaka en yakın zamanda izleyin!


The Shape of Water
Pan'ın Labirenti'nden (en sevdiğim filmlerde ilk 10'dadır) tanıdığımız Guillermo del Toro'dan yine fantastik bir yapım. 2018 Oscar'ında 4 ödül toplayan filmi yine çok severek izledim. Happy Go Lucky'den tanıdığımız Sally Hawkins baş rolde ve nasıl iyi bir oyuncu olduğunu sanırım anlatmaya gerek yok:) Görsellik açısından oldukça zengin olan filmin duygusu da oldukça yüksekti bana kalırsa. Farklı bir film izleme isteğiniz olduğunda hakkınızı bu filmden yana kullanmanızı öneririm;)