Salı, Şubat 11, 2014

yavaş yavaş annebabalarımızın annebabası olurken biz...

ne zormuş yetişkin olmak... çocuk (bakım alan/idare edilen) rolünden yetişkin (bakım veren/idare eden) rolüne evrilmek... anneyi -ve babası hayatta olan şanslılar için- babayı düşünmek... onlar için endişelenmek...

1 şubat'ta göğüs hastalıklarında randevusu vardı annemin. geçirdiği ağır grip sonunda nefes almakta zorlandığından yönlendirilmişti. göğüs hastalıkları uzmanı koah'dan şüphelenmiş. ben burada yalnız olduğumdan telefonda öğrendim; ilk defa duyuyordum; araştırdım... çok korktum... daha 13 yıl olmuştu babamı -en çok da sigaradan- kaybedeli... nasıl zordu, biliyordum...
tedavisinin devam ettiği 10 gün ruh gibiydim... yazamadım, paylaşamadım... sadece dua ettim ve ağladım...
dün akşam tahlil sonuçları alındı, allah'a çok şükür ki, şu an dermansız bir hastalığı yok. sigara içmediği sürece sağlıklı bir şekilde yaşamına devam edebilir!


ben bunları niye anlattım?
en çok, aranızda sigara kullanan ya da yakınları sigara kullananlar için "n'olur geç olmadan durun/ durdurun!!!" demek için. çünkü insan, sanıyor ki, kendi başına gelmez; sanıyor ki hastalık/ ölüm ondan çok uzak... ama maalesef hepimizin başına gelebilir... gelecek...
bir de şunun için anlattım. biliyorsunuz, polyanna ile aynı köydenmişizcesine yaşam sevinci doluyum ben! ve gerçekten, çok şükür ki, sağlık problemleri hariç hiçbir şey çok da etkilemiyor beni. sağlık problemleri ile karşılaşınca da,  tekrar tekrar ayrımına varıyorum sağlıktan öte hiçbir şeyin değerinin olmadığının...
n'olur siz de farkına varın! 
sağlığınızın kıymetini bilin, onun dışında hallolmayacak hiçbir şey yok, sakın ama sakın canınızı üzmeyin!