Çarşamba, Mayıs 19, 2010

atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı


haftasonu izmir'den arkadaşım aradı, çok yakınlarımdan... (ahbap mı deniyor ona?)

çarşamba sabahtan cunda'ya gidiyorlarmış, günibirlik, benim de burdan gelip, orada buluşup, birlikte zaman geçirmemizi önerdi.

iyi fikirdi, nasılsa perşembe tatildi (nedense), çarşamba da törene gitmeme imkanım olursa, neden olmasındı?

hatta, oldu olacak, cuma da rapor neyin ayarlanıp, haftasonu tatili ile birleştirilip izmir'e gidilebilirdi! (bu noktada, "gidilebilirdi" yerine "kaçılabilirdi" diyecek türden pekçok insan var bence. bense hiç mi hiç hoşlanmıyorum "kaçmak" tabirini kullanmaktan. "kaçmak" denilince daha bi çılgın/ kafasını eseni yapan süsü verilmiş gibi geliyor sanırım)

velhasıl, bu düşünce kafama yatınca, dün dedim "iş çıkışı doktora gideyim". zaten soğukalgınlığım var, bir de ne zamandır ertelediğim kontrollerim.

gittim, muayanemi oldum, üsye tanısı koyup 3 gün istirahat verdi doktor.

tıbbi sekreterlik bölümünde raporumu yazdırırken sormak aklıma geldi, bu rapor çarşamba- perşembe- cumayı kapsıyordu öyle değil mi. cevapsa, raporun giriş yapılan tarihten başladığı, ve bu nedenle salı- çarşamba- perşembeyi kapsadığıydı.

iyi de ben zaten salı iş çıkışı geldim, raporun o günden başlaması anlamsız değil mi, çarşamba ise sadece tören var, perşembe zaten tatil milli eğitime. yani bu 3 günlük rapor benim için o kadar anlamsız ki!

o zaman doktoruma raporu 4 güne çıkarmasını rica etmem söylendi.

denileni yaptım.

doktorsa, durumumu izah etmeme rağmen, benim çok ağır hasta olmadığım ve bu nedenle 4 günlük rapor veremeyeceği konusunda diretti. 3 günlük raporluk bir halim varmış gibi...

raporumu almadan çıktım hastaneden. (resmi işlerimi halledememek gibi bir özelliğim var benim)

velhasıl, sabah törendeydim. 15 dakika sürdü. 20 civarı görevli öğrenci, istiklal marşı- saygı duruşu, bando, 2 şiir, 3 konuşma.
9:15'te görevim bitmişti; arkadaşlarımsa cunda'ya varmak üzereydiler.


2 yorum: