Salı, Temmuz 13, 2010

"sevgi neydi? sevgi; iyilikti, emekti."


"yazık. yaşanmış sayacaklar aşksız, şarapsız geçmiş bir ömrü" cümlesi var aklımda. epey önce karşılaşmıştım, bir kitapta mı gazetede mi dergide mi, hatırlamıyorum nerede. sevmiştim, onaylamıştım.

bir benzeri de benim dilimden dökülüverdi bir sohbet sırasında:

"yazık. sevmek sanıyorlar birbirlerini kısıtlamayı."

yalnız, kadın-erkek arası ikili ilişkilerde değil, her nevi insan ilişkisinde bağımsızlığın, bireyselliğin gerekliliğine inanıyorum ben. sitem, alınganlık gibi davranış kalıplarına da şaşıyorum.

burada bahsetmek istediğim ise kadın- erkek ilişkilerine dair bir gözlemim. daha iyi tanıdığıma inandığım için ve beni daha çok ilgilendirdiği için "kadın" yönünden bahsedicem bu gözlemimim:

kadınlar -bilhassa da genç olanlar-, yaşadıkları ilişkide, karşı tarafın kendilerini önemseme derecesini, karşı tarafın kendilerini kısıtlama (hayatlarına müdahale etme) yoğunluğuna göre kestirme eğilimine sahipler. "aa, benimki valla izin vermez" derken gözleri gururla parlıyor, kendilerini sahiplenilmiş hissediyorlar belki, hoşlarına gidiyor.

daha da tehlikelisi, bunun doğru olduğuna öyle inanmışlar ki, onlarınki gibi olmayan ilişkilere şüpheyle yaklaşıyorlar. "eee, sevgilin ne dedi peki, ee nasıl izin verdi ki" benzeri sorgulayıcı sorularla çıkıyorlar karşınıza. sanıyorlar ki, adam sizinle "ciddi değil". (o da ne demekse?). belki acıyorlar bile size...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder